türkiye basketbol federasyonu resmi sitesine bir mülâkat vermiş olan yıldız oyuncumuz.
--alıntı--
"Çocukken çok hareketliydim ve her zaman koşup oynayabileceğim farklı sporları denemek istiyordum. Bu yüzden spora adım atmak benim için doğaldı ama en baştan itibaren bu sporun basketbol olacağı o kadar net değildi. Önce atletizmi ve futbolu denedim ama sonunda basketbolda karar kıldım.
Tabii ki annem ve babam sporcu olduğu spor ailemizde önemli bir yere sahipti. İki ebeveynim de çok aktif insanlardı ve her zaman farklı sporlar deniyorlardı. Doğal olarak spor hayatımın önemli bir parçasıydı.
Annem ilk koçumdu ama onunla sadece iki yıl çalışabildim. Sonra şehirdeki en iyi on iki oyuncunun bir araya getirildiği takıma seçildim ve yeni bir koçla çalışmaya başladım. Ama annemden edindiğim en önemli özelliğim, savaşçı karakterim ve asla vazgeçmemek oldu. Ve her zaman kazanmak istemem. Kazanmak için ne gerekirse ve ne yapılması gerekiyorsa, yapacağım.
TKBL çok sert ve zorlu bir lig. Her takım bir diğerini yenebilir ve kimse için kolay maç yok. Çok profesyonel bir lig ve Fransa Ligi ile beraber oynadığım en iyi yer olduğunu söyleyebilirim.
Basketbol her yerde farklı. İspanya’da daha hızlı oynanıyor ve Fransa’da daha yavaş ve kontrollü. Türkiye ise ikisinin bir karışımı gibi. Ligin bu kadar denk ve maçların bu kadar zorlu olmasını seviyorum. Böyle olması, bir oyuncu olarak motivasyonumu yükseltiyor.
TKBL’nin çok iyi bir lig olduğunu biliyordum ve her zaman Türkiye’de oynamak istemiştim. Beşiktaş’tan teklif geldiğinde, kabul etmek yapabileceğim en doğru şeydi. Ve İstanbul’da yaşayacak olmam, bu kararımı daha da kolaylaştırdı. İstanbul gerçekten yaşamak için muhteşem bir yer.
Ben kendimi çok yönlü bir oyuncu olarak görüyorum. Parkede birçok şey yapabiliyorum ve farklı yollarla skor üretebiliyorum. En güvendiğim şutum, jump shot’ım. Jump shot’ımı geliştirmek için gerçekten çok çalıştım ve bugün karşılığını alıyorum.
Hücum ederken çok fazla düşünmem, sadece içgüdülerimi dinlerim ve savunmaya göre hareket ederim. Bir sure sonra böyle hareket etmek, doğal bir hale geliyor. Bir pozisyon için antrenmanda bir milyon defa hazırlanırsanız, maçta o pozisyon gerçekleştiğinde ne yapmanız gerektiğini vücudunuz artık bilir. Anlatması kolay değil. Ama bence hücumumun anahtarı, çok düşünmemek ve sadece içgüdülerimi izleyerek oynamak.
şimdiye kadar karşılaştığım en zorlu savunmacı kesinlikle Celine Dumerc. Sert ve hızlı bir pitbull gibi. Onu arkanızda bıraktığınızı düşünüyorsunuz ve tam o anda yine karşınıza çıkıyor. Harika bir savunmacı ve muhteşem bir oyuncu. Hem karşısında, hem de beraber oynadığım en iyi oyunculardan biri.
buradaki basketbolun tam olarak benim tarzıma uyduğunu hissediyorum. Fiziksel ve hızlı basketbol oynamayı seviyorum ve TKBL’de beni tam da bu bekliyordu."
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?