fazıl say

avcarlıçürük
tokyo'ya yerleşme kararı aldığını duyuran müzisyen. yakın kınaları hadi, yandaş basın, murat bardakçı, dinî inancı buluttan nem kapan kitle. sen mevcut devlet yönetim şekli ve eğitim sistemiyle çıkarabileceğin sayılı dahilerden birini çıkar, adam onca mallığa, onca saldırıya rağmen burada yaşamayı, sanatını burada icra etmeyi tercih etsin ve ülkeyi dar et adama. ondan sonra, vay efendim falanca futbolcu türk milli takımını seçmemiş de, filanca sanatçı kendini türk gibi hissetmiyormuş da, falan filan... adama sormazlar mı, sen hangi değerine sahip çıkabildin de, o değerlerin kendini sana ait hissetmesini istiyorsun? senin yeteneğe, başarıya saygın ve tahammülün var mı? üretmek gibi bir derdin var mı, yoksa üretene çamur atmak daha mı kolayına geliyor? sırf sanattan anlamadığın için yerden yere vurduğun adam [ybkz]swh[/ybkz] mesela, gidiyor yurtdışında ödüller alıyor, her şeye rağmen yalnız ve güzel ülkesine armağan ediyor. ama güzel ülke, güzel olmak istemiyor. çirkinleşmek, daha da çirkinleşmek, çamura bulanmak istiyor. sanatın sanat için yapıldığı, böyle yapıldığı sürece değerli olduğu kabul edilmediği sürece, daha çok beyin göçü olur bu ülkede. şehir tiyatrolarını belediye bürokratlarına emanet etmek de, sanatın halk için olduğu yanılgısının bir ürünü zaten. şunun artık anlaşılması gerekiyor; herkes sanatçı olamaz. sanatçı olmak, doğuştan gelen bazı yeteneklere ve bakış açısına sahip olmayı gerektirir. bilgisayarla hazırlanmış gürültülerin üzerine şarkı söyleyip, şarkıyı söyleyenin sesi üzerinde de oynayıp piyasaya sürmek, sanat değildir. ama bizim ülkemizde böyleleri yüceltiliyor işte. radyoda, televizyonda, her yerde, müzik yerine gürültüye maruz kalıyoruz. müzik yapan adamları da, gürültüden çorbaya dönmüş kafalarımızla eleştirmeye kalkıyoruz. bu popülizm sevdası bitmeli artık. sanatçı, sanatıyla var olur. her insan gibi, istediğini düşünmekte ve bunu dile getirmekte özgürdür, kimseye saygısızlık etmediği, kimsenin kişilik haklarına hakaret etmediği sürece elbette. siz hiç the simpsons izlediniz mi? ti'ye aldıkları ünlü kişiler, gelip kendilerini seslendiriyorlar bu dizide. yeri geliyor, isa'ya bile ayar veriyorlar ama kimsenin hiçbir duygusu incinmiyor. çünkü herkes kendi işini yapıyor ve insanların buna saygısı var. kimse anlamadığı işlere burnunu sokmuyor. işte bu yüzden onların yaptığı işler daha kaliteli. biz kendimize saygı duymuyoruz, biz kendimizden nefret ediyoruz. kendimiz olmamak için yaşıyoruz ve bu yüzden, kendi gibi olan, istediği gibi yaşayan herkesten nefret ediyoruz. güzel insanlar da bir yere kadar dayanabiliyor; sonra ya hayat alıyor onları bizden ya da kendileri gidiyorlar. meydan yine nefrete kalıyor...

---------------alıntı---------------
Uzun yıllar ABD Manhattan'da yaşamıştım. Kızım da 2000 yılında New York'ta doğmuştu. 1987-95 arası 8 yıl Almanya ve 7 yıl ABD yaşamından sonra 2002 yılında memleketimi özleyip Türkiye'ye dönmüştüm. Nerede yaşadığımız aslında çok da önemli değil, kim olduğumuz ve ne yaptığımız önemli. Berlin, New York ve istanbul gibi metropollerden sonra Tokyo? 10 yıllık Türkiye hayatımda, özellikle son 5 yılı çatışma ile geçti. Japonya, her zaman için kendi memleketimden sonra içsel olarak en çok bağlı olduğum ikinci memlekettir.

insanlara yöneltilen saçma sapan bir git/gitme muhabbetidir. Saçma bir cehalete teslimiyet devridir. Sürekli tehdit, hakaret, küfür etmecedir, maydonoz olmacadır. Sürekli tehlikeli iftiraların havalara savruldugu bir ortamdır. Din siperinden birbirini devirmecedir. Hukuk da din de benden yana nasıl olsa" diye kendinde her hakkı görmece ve de başkalarını istediği gibi ezebilme yetisine sahip olabilme... yıllarıdır, tatsızdır. Bunun adı 21. yüzyil Türkiye'sidir. Tatsız bir ortamdır. Artık az gelmek istediğim bir mekândır... Müziğimi , tam bir üretime dönüştürme, hiçbir etki altında kalmadan daha daha fazla devrimler yapabilme, kendimi geliştirme dönemimdir. Kızımın güzel bir ortamda büyüdüğünü görmeyi özlemle aradığım, endişe duymak istemedigim bir dönemdir. Bu durumda, git/gitme önerilerini dinlemediğim ve sadece nasıl iyiyse onu yapacagım dönemdir.
---------------alıntı---------------
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol