türkiye gibi boğazına kadar boka batmış bir ülkede, endüstriyel futbol denen şey üzerinden rant sağlayan leşlerin ve aynı leşlerin çevirdirdiği futbol tiyatrosunda abdurrahman çelebi olmuş karaktersiz teknik direktörümsü.
daha ulusoy döneminden itibaren, ülkenin dinci-milliyetçi siyasal kanadındaki lobisiyle kollanmış, şımartılmış bir adamdır bu. tek olayı motivasyondur, teknik adamlık adına. zor zamanlarda kendisini ara ki bulasınız bir de tabi. puan kaybı yaşanan maçlardan sonra "bugun futbol konusmak istemiyorum çunku antepteki olaylar" vb. tarzında guzelce kıvırır ya da basın mesnuplarına "siz bunu çekin" gibisinden haysiyetsizce laflar edecek kadar alçalır bu. son 2 yılda sanki kulübün aylık çalışanıymış gibi sosyal medyaya fırlayan iyi güncü götlekler de savunur bu mahalle dayısını.
bugun her yerde karşılabileceğiniz, "asaletin bize yeterciler"in asalet sembolüdür ayrıca kendisi. öyle ya kokuşmuş asaletiyle ünlü ingiliz-fransız monarşilerinin aslan sembollü kraliyetleri için kendisinden daha iyi bir imparator olamazdı zaten.
terim gibi gram niteliğe, gram haysiyete sahip olmayan insanlar bu ülkede baş taşı edildikçe, bir sevda olan futbol aslında son konuşulacak şeylerden biri oluyor sözlük.
not: antep'teki olaylar elbette üzücü olaylardı fakat, onlarca maç günü yaşanan tatsız olaylardan sonra o akşam mı memleket meseleleri aklına gelmiş samimiyetsiz hırbonun? geçeceksin bunları fatoş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?