--alıntı--
"Yeni statüye bağlı olarak yabancı oyuncu sayısı arttıkça onları idare etmek zorlaştı. Teknik, taktik işleri bir tarafa 6 yabancılı kadroyu yönetmek zor iş. Demek ki antrenörlerimizin kendilerine bu yeni duruma hazırlamaları gerekiyor. Ayrıca bir kulüp antrenör ararken yöneticilere ulaşıyor, tanıdıklar devreye sokuluyor. Hangisini koç yapsan birilerini kıracaksın. Yöneticiler de 'En iyisi bir yabancı getirip kimseyle kötü olmayayım' diye düşünüyor.
Başka ülkede koçlar bu kadar kolayca staff için iki-üç yabancı getiremez. Buna kulüpler izin vermez. Kendi kulüplerin geleceğini düşünen yöneticiler yerli asistanların gelişim göstermesini gözardı etmez. Bizde ise maalesef her gelen yabancı yanında istediği kadar yardımcısını getirebiliyor.
yabancı oyuncu sayısının artması kuralı antrenörlerimizin yerli oyuncu oynatmasına engel değil. Her antrenör isterse genç oyunculara da süre verebilir. Nitekim bunu yapan koçlar var. Yabancı sayısı artarken TBF'de katıldığım toplantılarda gençlerin gelişimi için U20 Ligi'ni önerdim, maalesef bu gerçekleşmedi. Fransa'da her lig maçından önce U20 takımları sahaya çıkar, hatta oyunculardan bazılar daha sonra başlayacak A maçında da yer alırlar.
Avrupa'nın en pahalı ligi Türkiye'de oynanıyor. İki gün önce kupada şampiyonluğu son topta kaybeden takımımızın oyuncu bütçesi 1 milyon 300 bin Euro. Yani belki de Türkiye'deki bazı takımlardaki bir oyuncunun parası. Türkiye bu paraları organizasyon için, altyapılar için kullanırsa yarınlarını hazırlar. Türk kulüpleri o büyük bütçelerinin bir bölümünü mutlaka altyapıya aktarıp, iyi paralar vererek gençleri iyi antrenörlere teslim etmelidir."
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?