--alıntı--
"eşim ve kızım türkiye’ye dönmemi istediler. burada daha mutlu olduklarını defalarca bana hissetirdiler. bu nedenle ülkemden gelen teklifleri değerlendirdim ve döndüm. beşiktaş’ta göreve başlamamın en büyük nedeni, öncelikle beşiktaşlı olmamda ve camianın beni istemesinde yatar.
geçen sezon istediğim gibi gitmedi. yeni bir kadro oluşturdum. fransa’dan tanıdığım ve daha once benim sistemime uyan oyuncuları transfer ettim. sahada üç yabancı ve iki türk oyuncu uygulaması, dar bütçeli bir takım için, üç kulvarda mücadele etmek açısından imkansız gibi bir şeydi. euroleague sezonuna çok iyi başlamamıza rağmen daha ikinci turda ne kadar güçsüz bir takım olduğumuz çıktı ortaya. bu gerçeği görünce, bu sezon gerekli organizasyonları daha sağlıklı yapabilmeki için tribüne çıkmayı yeğledim. kurumsallaşma yolunda bir takım hamleler yaptım. ama istediklerimin uygulamaya geçmesinin zaman alacağı gerçeği çıktı karşıma.
on yedi yıldır aralıksız çalışıyorum. hem antrenör hem de yönetici olarak çalışmak açıkçası zor geldi. çok yoruldum ve yıprandım. bu nedenle sadece üst düzey yönetici olarak olarak organizasyonu büyütmek ve geleceğin sağlam temellere oturması için çaba sarfediyorum.
ilk işimiz sağlam ve devamlılığı olacak güçlü bir ana sponsor bulmaktı. kalıcı bir şeyler yapmak istiyorsanız ekonomik problemleriniz olmamalı. verdiğiniz sözleri zamanında yerine getirmelisiniz. şu an basketbol şubesi, paraları zamanında ödeyen ve borcu bulunmayan bir konuma gelmiştir.
ikinci hamlem alt yapıya önem vererek, geleceğin beşiktaş’ını öz kaynaklarından yetiştirdiği oyunculardan oluşmasını sağlamaktır. türk basketbolunun en büyük sorunlarından birisi, yeni bir oyuncu jenarasyonu yetiştirememizdir. bu da sahada iki türk oyuncunun bulunması şartından kaynaklanıyor. kalitesi ne olursa olsun, 'kontenjan oyuncusu' olduklarından işleri kolaylaşıyor. yarışmaya girmeden oynuyorlar. milli takımın son haline bakın. 15 yıldır aynı oyuncular... başarıyı yakalamak için kesinlikle en az üç yıllık yeni bir yapılanmaya gitmeli ve takımı tamamen değiştirerek yola devam edilmelidir.
üzülerek söylüyorum antrenör yetiştirme konusunda çağ dışı kalmışız. bugün üç beş uluslararası antrenörümüz varsa, bunlar tamamen kendi çabalarıyla bu seviyeye gelmişlerdir. antrenör ve oyuncu yetiştirmek istiyorsak, her takımın ikinci ve üçüncü liglerde oynayan bir ikinci takımı olmalıdır. bu takımların küme düşme ve çıkma derdi olmamalı, devamlı o liglerde genç ve ümit oyuncularla mücadele etmelidir. ayrıca yabancı oyuncu kısıtlaması kaldırmalı, yetenekli oyuncuları saptayarak, özel antremanlarla gelişmelerini çabuklaştırmalıdır. böylece, bir çok genç antrenöre de iş sahası açılacak, onlar da hedefleri yükselterek, araştırmalarını yoğunlaştıracaklardır."
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?