şehir tiyatrolarında genel sanat yönetmeni görevinin belediye bürokratlarına verilmesine "o zaman ben de camide imam olayım" şeklinde haklı bir tepki veren oyuncu.
---------------alıntı---------------
Olamaz! Yani buna muhakkak müdahale ederler. Bu iş, bir laboranta Gel şu ameliyata gir demek gibi bir şey. Saflık bu... Ya da çok zekiler, bu işi bitirmek istiyorlar. O zaman bana da bir cami verin, ben de orada bir imam olayım! Yanlış bir kafa bu... Kaldı ki şu ana kadar bambaşka işlerle ilgilenmiş adamlar gelecek ve o tekstleri okuyacaklar. Nasıl okuyacaklar? Ne yapacaklar? Cin Alinin Serüvenlerini mi oynayacaklar? Ne biliyorlar, literatürleri ne? Kaç tane oyun okumuşlar? Ben olsam o tiyatroya gittiğimde o adama kafa atarım. Herkes kendi işini, bildiği işi yapsın bu memlekette! Ayşenil şamlıoğlu vardı orada, Devlet Tiyatrolarından gelmiştir ve DT adabı, üslubu ve ahlakıyla hareket eder her zaman. Bu kadının ahlakını hiçbir belediye sorgulayamaz! Ayşenil, devletin verdiği sanatçı unvanına sahiptir. Bak, hükümetin demiyorum, devletin diyorum. Sanat, bambaşka bir durumdur. Biz ömrümüzü vermişiz bu işe. Neden? Bir hikâyeyi anlatmak, seyirciye bir felsefeyi vermek, bir durumu aktarmak, bir düşünceyi empoze edebilmek için uğraşmışız. çok mu tehlikeliyiz ki biz? O kadar tehlikeli değiliz, merak etmesinler. Umarım Kadir Topbaş imzalamamıştır o değişikliği. Bir sanatçıyı kimse durduramaz zaten, ben fikrimi sokakta dahi söylerim. Bunu sokak tiyatrosuyla da yapabilirim, hiç mekân olmasına da gerek yok. Benim dilimin kemiği yok. Bunu şunun için söyledim: Bir ülkenin soytarısı yoksa eğer, o ülkenin kralı o krallığı yönetemez. Ben konuşacağım ki o bilgilenecek. Ben konuşacağım ki o sorgulayacak. Bir insan kendini sorgulamazsa bir yere varamaz.
---------------alıntı---------------
http://tinyurl.com/crs4xvk
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?