mario gomez

isyan devrim beşiktaş
gol vuruşları, topsuz koşuları, rakibini sindirmesi, takım arkadaşlarına alan yaratması yani bir golcüde olması gereken birçok özelliğe sahip bir futbolcu. beşiktaş formasıyla izlediğim en klas golcülerden biri. fakat 27 eylül 2015 beşiktaş fenerbahçe maçında o takımı sahiplenişi yok mu, düşündükçe tüylerimi diken diken ediyor.

ilk golden sonra ersan'a bir koşuşu var, sanırsın sevdiğin kadın/erkek karşında seni bekliyor ve ona sarılmak için koşuyorsun; öyle içten, öyle mutlu. kendisinin ilk golünden sonraki tribüne koşuşu, vücudunun tüm hücreleriyle sevinci... galibiyeti getiren golden sonra önce yine tribünlere doğru gidecekken golü yaratan adama, gökhan töre'ye gidişi, ona sarılması. allahım ne büyük mutluluk bu! ilhan'ın hırsını, pascal'ın sahiplenişini yıllar sonra bir oyuncuda görebilmek harika bir duygu, hem de böylesine bir dünya starında. oyundan alınırken tribünlere ve takım arkadaşlarına dönüp yaptığı hareketle televizyonun karşısında ayağa fırladım, helal ulan sana diye. sonra maçı kulübenin önünde yere oturmuş bir şekilde heyecanla takip ettiğini de görünce bu satırları yazmanın bir gereklilik olduğuna kanaat getirdim.

evet demba ba'yı çok sevdik, gitmeseydi kalsaydı dedik ama o gittikten sonra gelen adam öylesine büyük ki. takımın ona en ihtiyacı olduğu anda çıkıp gerekeni yapıyor, umarım yapacak da daha.

yüzündeki o hırs hiç gitmesin, beraber şampiyonluk kupasını kaldıralım; sonra 2016 avrupa futbol şampiyonası'nda hepimiz sen varsın diye almanya'yı destekleyelim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol