gözlüklü insanların dramı

saniyede yirmidört kare
sürekli numaralı gözlük takmak zorunda olan insanların yaşadığı zor durumlardır. maddeleyecek olursak;

-sabah uyandığınızda, hemen takmazsanız, gözleriniz ya görmez ya da hemen ağrımaya başlar. o yüzden gözlük için belirlenmiş bir yeriniz mutlaka olmalıdır. o yer de öylesine güvenli, öylesine kolay ulaşılabilir ve öylesine unutulmaz bir yer olmalıdır ki, çabucak ulaşın.

-kirlilik! şehir efsanesi midir bilinmez ama, kirli gözlük camları gözü daha çok yorduğu, ağrıttığı yönünde bir inanış var. her şeyle gözlük silinmez, özel bir temizleme mendili almanız lazım, aksi halde çizilir. çizilen gözlük camları tehlikelidir, hele ki pahalı gözlük camlarına sahipseniz evladınız gibi korumanız gerek. her ay gözlük değişmiyor öyle! babamız fedon değil.

-beşiktaş gol atınca delirircesine kafaları yercesine sevinemez, yanınızda oturan karşı takımın taraftarı beşiktaşlı futbolcuya abuk subuk şeyler söylerken ona kafa atamazsınız. çünkü siz gözlüklüsünüz. gözlüklü olmak demek, bu tip ekşın durumlarında 'bi saniye gözlüklerimi çıkarıcam' diyememektir.

-kış aylarında, soğuktan sıcağa geçtiğiniz anda gözlük camlarınız buğulanır. cinnet eşiği bence budur. hele ki otobüste, gözlükleri çıkaramayacakken, yaşarken cehennemi an be an hissettirir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol