Gençlerin yaratıcı zekasını kısıtlayan, öğrencinin beynini zorlada olsa teoriyle doldurmaya çalışan, pratik faydalı bilgi vermeyen, illa öğrenciye bişeyleri ezberletip öyle sınav yapan ve bundan dolayıda pratik zekasını yok eden eğitim sistemi. Türkiye deki okullarda sosyal yaşamda yoktur, bi kızın erkeklerle dolaştığı görülürse ayıplanır, öğrenci ye tiyatro müzik gibi etkinlikleri yapma hakkı tanımaz, öğrenci çabalasada izin verilmez.. öğrenci ilim öğrenmek, bunun yanında sosyal yanlarının gelişmesi, insanlarla etkileşim kurabilmek için ordadır lakin öğrenciye ot muamelesi yapılır, biyonik bi robottur, sosyal bi varlık değil.. Avrupa da isemat. fizik gibi derslerin sınavında formül kitabı, hesap makinesi hatta kendi hazrladığın ve üstüne istedigin herşeyi yazabildgn kagıt kullanmak serbest. ''o zaman ben kopyanın kralını çekerim'' dyoruz ama adam zaten kopya çekilecek ezberlenecek bişey sormuyor. Hatta formülleri bile ezberlemeni beklemiyor, sadece konuyu anlamış olan kişinin çözebileceği şeyler soruyor ki doğrusuda bu..
türkiyedeki eğitim sistemi bir hikayedeki gibi:
ormandaki hayvanlar toplanıp ortak bir
müfredatla yavruları eğitmeye karar verirler, bir
müddet sonra uçma dersinde yaralanan
tavşan adam gibi koşmayı da beceremez, hızlı
koşma dersinde ayağını kıran kuş doğru
düzgün uçamaz filan. en başarılı öğrenci
herşeyi yarım yamalak yapabilen gerizekalı
yılan balığı olur. işte böyle..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?