beşiktaş

kanayan
mahallenin en yaramaz ama bir o kadar da terbiyeli, en ders çalışmaz ama bir o kadar da akıllı, deliler gibi top peşinde koşan ama bir o kadar da çelimsiz çocuğu. bir güzel çocuk işte lan, sevimli mi sevimli.

bu aralar hasta olmuş bu çocuk. teşhisi biraz geç olsa da, yatırmışlar yatağa. üvey babası çekip gitti gideli biraz nefes aldıydı da, hastalık ciğerlerine işlemiş garibimin. epey de hırpalanmış meğersem, sesi sedası da çıkmamış pek. bizim mahalleli bu durumu hazmedemedi tabii, bir şeyler yapmak istedi. şimdilik sadece verilen ilaçları alıp, doktorun söylediklerini uygulayacak çocuk. mahalleli ise sadece ellerinden tutup moral verebilecek, zati şimdilik yapabileceği tek şey bu. doktorların söylediğine göre yapılması gereken aslında tam da buymuş, devamlı moral vermek. biz de bir şey sandıydık dinine yandığımın beşiktaş kanserini. sabah akşam, nöbetleşe gidiyoruz yanına şimdilerde. durumu gün geçtikçe iyileşmeye başladı. ara sıra soruyor kerata, 'yarın da gelecek misiniz' diye, tey allam. güler misin, ağlar mısın?

sana gelmediğimiz gün öldüğümüz gündür lan bizim, manyak mısın olum..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol