beşiktaş kadın basketbol takımı

newcastle
bugün artık yönetim kanadınca birinci ligde olmayacağı resmileştirilen takım.

olayın iki boyutu olduğunda hemfikiriz sanırım:

(b: 1 - taraftar boyutu:)[ybkz]swh[/ybkz]

size kendi durumumu özetleyen farklı bir bakış açısı sunmaya çalışacağım.

ben bir ay boyunca izleyebileceği maçlar arasında; gerek sosyal çevresine de ayırmak durumunda olduğu zaman açısından, gerekse başka özel sebeplerle ve tabi ki gerek maddi sebeplerle seçim yapmak zorunda olan birisiyim. bununla birlikte genel itibarıyla bayan basketbolundan hoşlanmıyorum abi. suç değil ya... ben armayı 3 maçta kovalayabileceksem, ilk 3 içinde bayan basketbolun yeri yoktur. geçen sezon olduğu gibi izleyeceğim max. maç sayısı taş çatlasın 3-4'tür işte.

bu işlerin taraftar açısından bir nöbet sistematiğinde gelişmesi ve uygulanması gerekir bence. yani ben 3 bayan basketbol maçına gidebileceğimdir, öteki daha çok zaman ayırmak isteyecektir. beriki hentbol delisidir, futbolu sallamaz. ama salonda her zaman tribün var dedirtecek kalabalıklıkta çekirdek bir seyirci topluluğunu temin etmek bizim üzerimize düşmekteydi. ha nasıl olurdu, pek bir fikrim yok ama kimi zaman en azından sorunu tespit edebilmek bile birşeydir. velhasıl bunu ayarlayamadık ve ellerimizden bir branş daha kayıp gitti. kim ne derse desin taraftar da en az yönetim kadar sorumludur bu kayıpta.

(b: 2 - yönetim boyutu)[ybkz]swh[/ybkz]

bu nasıl bir mantıktır çözemiyorum. fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi konuya nasıl bakıyor acaba? daha önce orduların en büyük kayıplarını geri çekilirken verdiklerini söylemiştim. bu durumu ben tahlil edebiliyorum ama, eşşek kadar adamlar tahmin, tahlil ve kontrolden aciz olunca insan ister istemez rahatsız oluyor.

ulan!

dedik ki, acemiler. dedik ki, heyecanlılar; tecrübesizler. imkanlar dar dedik, sabır niyaz ettik. karizması yok dediler, ulan aziz ilk başkan olduğunda sırf "r"leri söyleyemediğinden 4 yıl taşşak geçtik dedik. vizyonu yok dediler, kervan yolda dizilir dedik. ama siz artık elinde kalemiyle duvarları boyayan bebelerden farksız tavırlar içindesiniz.

branş kapatmak ne amk? türk siyasetçilerinin yaklaşımını kulüp ölçeğine kopyalamak da neyin nesi? hani vardır ya bizim şarlatan siyasetçilerin çözemeyeceği sorunu, kökünden kesip atma refleksi... işte tam olarak bu yolun yolcususun ey yönetim, kendine gel! baktın götün dara geldi, kestirip at! bu değil, day'oolu, bu değil canını yerim, olmaz öyle! (b: bırak taraftarı, öncelikle sen bu branşlar için bugüne kadar ne yaptın?) hangi beklentini boşa çıkardı bu insanlar? sen sporcularınla tanışıyor musun bir kere herşeyden evvel?

yok bu soruların cevapları. soranı çok halbusi. bakalım nereye kadar...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol