son zamanlarda içerisinde bulunduğu durum hakkında söyleyeceklerimin olduğu güzelim sözlük.
öncelikle diğer sözlük oluşumlarıyla arasında bir kartal boyu fark vardır bu sözlüğün. kişilerin siyasi görüşleri, sosyal statüleri her ne kadar farklı olursa olsun, burada ortak payda beşiktaşlı olmaktır. diğer konuların hepsi burada ikinci planla olmalıdır bana kalırsa. hele ki kişilerin siyasi ideolojileri kesinlikle beşiktaşın ve beşiktaşlılığın önüne geçmemelidir.
bu durum beşiktaşlılığın alt metnidir kanımca. kapalı tribünden örnek vermek gerekirse; erbakan öldüğünde kapalı baş sağlığı dilemiştir, bülent ecevit öldüğünde de. tribün olarak pkk'ya lanet yağdırılmıştır, fakat ırkçılıktan uzak olmak kaydıyla. diyarbakırspor inönü'ye geldiğinde,diğer stadlardaki muamelenin aksine, oyuncuları tribünlere çağırılmıştır alkışlanmıştır, taraftarlarıyla karşılıklı tezahürat yapılmıştır. ayrıca bir çok gazeteye de yansıdğı gibi, ermeni sorununun çözüldüğü tek yer inönü stadıdır.
sonuç olarak, tabi ki herkes istediği görüşte olacaktır, ya da istediği inançta. cem yılmaz diyor ya, istersen krem peynire tap,banane! diye. doğru diyor, kimsenin inancı kimseyi ilgilendirmez. burada önemli olan karşıdaki insanın inandığı değerlere saygılı olarak kimseyi kırmadan, kimseyi üzmeden omuz omuza beşiktaş için varlığımızı devam ettirebilmek. gerisi teferruat.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?