dinlendirilmiyor, belki dinlendirilemiyor. daha evvel de yazdım, natural fitness kusuru olan bir futbolcu sakatlık dönüşlerinde ritm bulmakta çok fazla zorlanır. sakatlıklar bilic'in alternatiflerini azaltmış olabilir doğrudur, ama hâli hazırda koparılan bir erciyes maçında 80 dk. sahada durması yanlıştır mesela.
ha form durumunu değil de, futbolculuğunu masaya yatırıyorsak, kendisinden amokachi oyun tarzı-pascal ruhu bekleyenler rahatlıkla başka kapıya yönelebilirler. şayet demba ba o profilde bir oyuncu olmadığını kendi ifadesiyle çok güzel özetlemişti 1,5-2 ay evvel;
"Büyük bir oyuncu olmak istiyorsan bu niteliği taşıman lazım. Makelele ve Vieira sürekli şunu anlatırdı: 'Bazen Zidane gelip bizi çok fena fırçalardı. Bize topu ona çok geç attığımızı söylerdi. Aslında topu ona doğru düşündüğümüz anda atıyorduk ama Zidane bizden hızlı düşünebildiği için fırça yememiz kaçınılmaz oluyordu.' İşte böyle büyük oyuncu olunuyor. Mesela Lampard’ın da bu özelliği müthiştir. Sahada olup bitecek her konuda öngörüsü vardır. Her pozisyon için stratejisi çoktan hazırdır. Bu konuşmayla, tartışmayla gelişecek bir şey değil. Bunun üzerine bütün futbolcuların çok ciddi bir şekilde çalışması gerek. Ben de bu özelliğe sahip değildim ama 17 yaşıma geldiğimde şunu fark ettim: İyi bir oyuncuyla çok iyi bir oyuncu arasındaki fark sadece bu. Bunu geliştirebilmenin tek yolu da antrenmanda tek dokunuşla oynayabilmen. Başka yolu yok. Tek dokunuşla oynamadığın zamanlarda biliyorsun ki belli bir zamanın var ve topla geçireceğin sınırlıdır. Ancak tek vuruşlar seni otomatik hale getirir."
röportajın tam metni de şurada hatta;
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/28105236.asp
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?