chris lofton

gidiyorum bu
evet aslında tam da basketbolun bir takım oyunu olmasından kaynaklanan eleştirilere maruz kalan oyuncudur. tüm galibiyet planlarını lofton'un mesafe farketmeksizin sahanın muhtelif yerlerinden atacağı üç sayılık atışlar üzerine kuran bir zihniyet söz konusu ise ve bu da oyuncunun tabiatına uygun bencillikle birleşince aslında her maç zar atmış oluyorsunuz.

ne yazık ki bu rol kendisine biçilmiş ve elden bir şey gelmiyor. lofton atması gereken bir yerde şutu sokuyorsa, hemen sonraki hücumda boşta arkadaşı var mı yok mu bakmadan, topu hiç dolaştırmadan, alâkasız bir yerden tekrar üçlük denemeyi kendisinde hak olarak görüyor. çünkü bu yol ona açılmış. kenara geldiğinde herhangi bir tepki ile karşılaşmayacağından adı gibi emin. bir nevi "özel oyuncu" muamelesi görüyor ki insanın içi cız etmiyor değil.

sıkıysa ryan broekhoff, caner topaloğlu yahut muratcan güler denesin bakalım o tip bir şut tercihi de kandemir nasıl kabarmaya başlıyor görün.

böylesine bir hücum anlayışı ile 3 şubat 2014 beşiktaş integral forex galatasaray liv hospital maçı'nda 17/18 üçlük oranı yakalarsa maçı bize kazandıracaktır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol