--spoiler--
cumartesi günü tayyip, polisimi geri çekiyorum demeden yarım saat önce harbiye'deydim. sürekli biber gazı yiyor ve ilerleyemiyorduk. artık yanımdaki kadın destekçileri gerilere gitmeye zorluyordum, çünkü ben bile zor gözümü açabiliyordum. sonra bir ses geldi arkadan bağırarak "çarşı geldi beyler" dedi. kafamı arkaya çevirip çarşı'nın pankartını gördüğümde adeta türk ordusunu görmüş gibi rahatladım. durmadan, kararlılıkla, sloganlar ile ilerliyorlardı ve en az 500 kişi vardı. hemen toparlanıp beraber ilerlemeye başladık. çarşı, bizim barikatın en önüne kadar bir adım durmadan ilerledi, yanında da biz ilerledik. barikata gelince polis 10 civarı biber gazı attı, ama daha biz sıradan vatandaşlar, biber gazı nerede diye aval aval etrafa bakınırken, adamlar alıp geri atmaya başlamışlardı. saniyeler içinde tüm biber gazlarını elleriyle geri püskürttüler ve rüzgar da dumanı polislere doğru yöneltti. bunun üzerine çarşı, bizim barikatı aşıp, polisin üzerine doğru yürüdü, ama öyle taşlı, sopalı, anarşik yürüme değil, sadece adım attılar. derken o polisler tomanın yanına mevzilendi ve toma dönüp taksim meydanına doğru kaçtı. bu olaydan 20 dakika sonra geri çekil emri verildi. ve akabinde gezi parkına girdik. işte benim için çarşı o ana kadar bjk'lilerin içki içen anarşist grubuydu. kendilerini yanlış tanıdığım için de utandım. kabul ederlerse beni, ben de çarşı'lıyım
--spoiler--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?