30 aralık 2014 itibariyle sabah saatlerinde başlayan kar yağışının iyice şiddetlendiği şehir. ama böyle lapa lapa değil, ince ince ve fakat tipi şeklinde yağıyor. daha önce yağan yağmur nedeniyle yerler ıslak olduğu için kar tutmaz sanıyordum ama tutacak gibi duruyor. kar ve aşırı soğuğun yanı sıra en kötü şey sık sık giden elektrikler. bugün 2 defa kesildi, ilkinde bir saat kadar ikincisinde de yirmi dakika kadar gelmedi. 2004 yılında efsane bir kar yağışı yaşadığımız için insan korkuyor.
2004 yılında üniversiteye hazırlanıyordum, sömestr tatiliydi. inanılmaz soğukların ardından kar yağışı başladı ve durmak bilmedi. anayollarda refüjleri kapatacak kadar biriken kar ara sokaklarda daha da birikmişti elbette. tamamen karla kaplı arabalar vardı. şehir içinden geçen sarıçay donmuştu hatta. işin en kötü kısmı ise suların ve elektriklerin kesilmiş olmasıydı. 1 hafta boyunca su da elektrik de gelmedi. su ihtiyacı için balkonda biriken karları kullanıyorduk fakat elektrik inanılmaz zorlayıcı oluyordu. hiçbir yerde kalmayan mumları karaborsadan bulabiliyorduk ancak. fırınların birçoğunda ekmek çıkmıyordu. biz ailecek evin bir odasına toplanmış orada oturuyorduk. annem küçük tüpte yemek yapıyordu, biz de onun sıcaklığıyla ısınıyorduk. ama en çok ısıtan şey ise arkadaşımın gitarı eşliğinde içtiğimiz şaraplardı. 1 hafta boyunca yerden kalkmayan karlar nedeniyle hayvanlar da zor durumdaydı. hatta evimizin civarında kurtlar bile gezmeye başlamıştı. şimdi anlattıkça içim darlanıyor ama çok fenaydı gerçekten, bir afetti adeta. ama benim için en büyük afet 25 ocak 2004 beşiktaş samsunspor maçını izleyememekti. o akşam markete çıkmıştım, iki kişi maç hakkında konuşuyordu. 5 kırmızı olmuş beşiktaş hükmen mağlup falan deyince inanamayıp adamların muhabbetine dalmıştım, "yalan söylemeyin lan!" diye.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?