"Beşiktaş takımında beklemediğim tablolarla karşılaştım. Şenol Hocamızın gergin ve asabi halleri, oyuncularla ve bizimle konuşurken seçtiği üslup beni çok şaşırttı. Bu deneyleri de dağarcığımda saklayacağım. Ancak gücüme giden şeyler de var: Sayın Başkanla konuşurken sıra para hesabına gelince Beşiktaş'la böyle bir alışverişe girmeyeceğimi söyledim. Ama Hırvat yardımcılarım için hak ettikleri ödemenin yapılmasını rica ettim. Buradan onlara da teşekkür ediyorum. Özetle içten içe 'Keşke gelmeseydim' diyorum ama, Beşiktaş'tan kaçamazdım.
Ben Başkanımız Ahmet Nur Çebi ile konuşmayı tamamlayıp kulüpten ayrılırken, 5 dakika içinde Rıza Hoca'nın geldiğini öğrendim. Böyle tablolara da alışmak lazımmış, ben bilemedim.
Şu anda A antrenörlük lisansım var. Önümüzdeki yıl da UEFA Pro Lisansı alacağım. Şimdi dinleniyor ve futbolun teorik yönlerini okuyarak bazı analizler yapıyorum. Yalnız olmadığımı bana hissettiren biri de var. TFF Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop aradı. Görüşeceğiz.
Futbolcularda inanılmaz bir vurdumduymazlık dikkati çekiyordu. Ülkesinden misafiri gelmiş yabancı oyuncumuz, o gün idmana çıkmayıp kafeteryada oturabiliyordu.
eric bailly-tayfur bingöl kavgasında Anında tepki koymam hata olabilir. Ertesi gün de sorun giderildi. Barış sağlandı. Ama ben o günkü davranışımdan pişmanlık duymuyorum."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?