ne adamdır, ne futbolcu ne de insan. hiçbir şey değildir. hiçtir hatta. 11 mayıs 2012 beşiktaş trabzonspor maçı'nda ernst'e kızmasını gerektirecek hiçbir şey yoktu. olayın hemen öncesindeki duran top organizasyonunda (kornerdi galiba) ceza sahasında kendisi çekti düşürdü ernst'i. ernst de şaşırarak hakeme baktı ama oralı olmadı fırat aydınus. tabi burak efendi fabian'ı düşürürken kendisi de düştü, aklınca penaltı alacak. hakem fırat aydınus olunca penaltı yerine babayı aldı. o hırsla da gitti ernst'in boğazına sıktı ve itti adamı. fırat aydınus görmedi, yan hakem gördü. koşarak oraya geldi. fırat aydınus'la konuştu ve aydınus hiç tereddütsüz çıkardı kırmızıyı. az önce kartalbakışı'nda bir yorum gördüm, arkadaşın biri demiş ki "kırmızı ağırdı". sadece şunu söylüyorum: iyi ki tribünde erkekler yoktu. olsaydı, burak o sahayı sağlam bir şekilde terk edemezdi. kapalı'nın dibinde yaşandı olay. anlaşılan lig tv reklamdan dönünce göstermedi pozisyonu. neyse. bu akşam aldığı bütün bedduaları, yediği bütün küfürleri fazlasıyla hak etti. herhalde artık herkes anlamıştır, beşiktaş taraftarı'nın neden bu arkadaşa inönü'de hep tepki gösterdiğini.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?