bruno ferreira bonfim dentinho

hakkında şeytanın avukatlığını yapacağım made in brazil. latin amerika kökenli -bilhassa brezilyalı- futbolcuların nane molla yapılarından sıkılan biri olarak olası transferine de dudak büküyorum açıkçası. klâsik brezilyalı yeteneklerden. ikili, kora kor mücadeleden çok fazla hazzetmeyen, topu ayağına aldığında önemli katkılar veren, fiziki açıdan ise pek de arzulanan seviyede olmayan bir oyuncu. müthiş bir performans gösterip taraftarın da sempatisini kazandıktan sonra bonservisi de alınınca genelde kampa geç katılmalar, kilo fazlasıyla gelmeler, gereğinden fazla duygusal olmaları, geç form tutmaları gibi özellikleriyle geçmişte beşiktaş'ın oldukça başını ağrıtan bir bobo örneği de mevcut.

defaatle söyledim. yine söylüyorum. transferde gerek iş ahlâklarıyla olsun gerekse profesyonellikleriyle olsun orta, kuzey ve batı avrupa'nın istikrarlı bir şekilde milli formasını terleten oyuncularına yönelmeli bu takım. mutlaka latin amerikalı tercih edilecekse de avrupa liglerinde uzun yıllar oynamış ve oraların sertliğini özümsemiş isimleri tercih etmekte fayda var. (bkz: antonio carlos zago)

dentinho, shaktar donetsk'e iki sezon önce hatırı sayılır bir bonservis bedeliyle transfer edildiğinde kendisinden beklentiler de bununla doğru orantılı olarak da yüksekti. istenilen performansı gösterememesinde nelerin etkili olduğunu bilemeyiz. uygun bir fiyata satın alma opsiyonlu anlaşma sağlanırsa, mircea lucescu kendisinden umudu kesmiş demektir. zira koca usta kimseye kolay kolay çöpünü vermez. (bkz: razvan rat)

nihayetinde kiralık olarak geliyor olması yine de mantıklı. en azından beklentileri karşılayamaması durumunda gelecek sezon için düşünülmeyecektir.

edit: tekrar vurgulamakta fayda var. yetenek açısından asla tartışma götürmez.