http://www.hergunbesiktas.com/kose-yazisi/36/biz-guzel-bir-takimiz.html
ben yorumumu buraya yazayım zira haber sitesinde polemik fayda sağlamaz bize.
fener maçı sonrası yazdığım yazıda aşağıdaki ifadeleri kullanmışım.
spoiler--
Ve Ricardo Quaresma…
O eski halinden eser yok şimdi. Son maçlarında bakıyorum ne şutu kalmış, ne çalımı, ne pası ne de ortası. Bu haliyle tabii ki olabileceği tek yer yedek kulübesi. Ama maç bitimi bakıyoruz yüzünden düşen bin parça. Taraftarın üçlü istediği Gökhan Töre büyüklük yaparak onu öne itiyor ama beyimiz yine mutlu olamıyor. Belki eski Q7 değilsin ama bu takıma sarılarak, sahip çıkarak da görev alabilirsin. Liseli çocuklar gibi küsmek kariyerine ve kişiliğine yakışmaz.
spoiler--
naci arkadaşım da rize maçı sonrası şu ifadeyi kullanmış.
spoiler--
Fenerbahçe’yi yenmişiz, tribünde bizler, sahada futbolcularımız mutlu. Takım jest ve moral olsun diye üçlüyü Quaresma’ya çektirmek istemiş. Buraya kadar her şey normal. Maalesef anormal olan şu ki, Quaresma üçlüyü çektirirken yüzü gülmemiş, mutsuzluğu yüzüne yansımış. sanki ilkokulda öğretmeni tarafından zorla tahtaya çıkarılmış çocuk edası varmış vs. vs. (Biliç zamanı çoğu kez ilk 11’de çıkmış Pedro Franco’nun yüzü çok güldü sanki.) Ve aynı Quaresma, Rize maçında ikinci yarıda oyuna girdi, golünü attı. Klas hareketleriyle gözümüzün pasını sildi ve maç sonu üçlüsünü de 32 dişini göstermeden (!) yaptı. Diyeceğim o ki arkadaşlar, işler olumlu gittiğinde ‘’aa senin gözünün üstünde neden kaş var?’’ sorusunu sorabilecek kapasitedeki insanları ve basın mensuplarını vs. kaale almayalım.
spoiler--
ne desem, ne yazsam bilemedim. aynı haber sitesi içindeki köşe yazarları birbirini kaale alınmayacak düzeyde görüyor.
peki kardeşim beni kaale almasınlar, seni alsınlar!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?