confessions

kaptan

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 3052
  2. takipçi 0
  3. puan 88687

goodfellas

kaptan
"ne oldu bu tribüne" sorusunu soranların, geçmişi hatırlamak için izlemesi gereken çocuklardır...
kör oğluna siktiri çekmiş, bu sebeple de uzun zamandır şeref bey'de yer almamışlardır...
lakin hakkari'de görürsünüz onları...
kadınların yanında görürsünüz...
mahalle maçında tek başına rakiplerine göğüs gerek bir beşiktaşlı çocuk varsa şayet;
kaldırımda görürsünüz onları...

var olsunlar, inşallah bu düzen değişsin, sette olsunlar, kutuda olsunlar, ait oldukları yerde, şeref bey'de olsunlar...

alemde goodfellas...

van için soyunulan maçta tribünde olmak

kaptan
yıllar sonra maraş depremi için tribünde olmak gibi acı bir yaşanmışlıkla hatırladığımız organizasyondur...
bu defa soyunmadık, evlatların içini ısıtmak için, onlara oyuncaklar yolladık...
ve bu soktuğumun düzenini değiştiremezsek, sanırım bir sonraki organizasyon, içimizden bazılarımız için yapılacak...
ne acı bir gerçek...

aret'in yeri

kaptan
sözlük yazarlarının çukur meyhane ile adım attığı meyhane dertleşmelerinin evrildiği mekandır...
aret abi güzel adamdır, mekanında defalarca azıcık taşkınlık yapmışlığımız vardır, lakin o bizi siyah poşet içerisine koyduğu biralar ile kovacak kadar naiftir...

işte bu aret abimizin, balık pazarında açtığı, ciğer tavası güzel, tekmilli favası güzel, muhabbeti güzel mekandır...
karılarından izin alabilen yazarların, 3 yaşında bebelerin sokağa çıkışındaki heyecanla "ulan bir an önce varalım da bir duble fazla içelim" diyerek tabanı götüne vura vura gittiği buluşma noktasıdır...
sözlük yazarlarımızdan bazılarının, aret abinin kat çıkmasında destek olduğu da rivayet edilmektedir...

oruç tutup sinirini başkasından çıkaran insan

kaptan
beşiktaşlıların yapmayacağı bir şeydir...
zira sağolsun beşiktaş, bu konuda limitleri zorladığı için, açlık biz beşiktaşlılar için sinirlenilecek bir olay olmaktan çoktan çıkmıştır...
sağolsun bu konuda tecrübeli futbolcularımız ve kıçımsonik futbol uleması yöneticilerimiz, ihtiyacı gidermektedir...

dingoc

kaptan
doğum günü vesilesiyle ortak evimizdeki payını 24 saatliğine %33,4'e çıkardığımız canımız kardeşimizdir...
tamam lan bugün de sen büyük hissedar ol...

beşiktaşlıyım diyen küçük bir çocuğa beşiktaşlı hediye vermek

kaptan
hediyenin verildiği çocuk tarafından unutulmayan anıdır...
hiç unutmam, lisanslı ürün bulmak da almak da kolay değil...
beşiktaş o sezon reebok giyiyor...
bir eşofman üstü var, yıkılıyor...
bakırköy yeraltı çarşısında babamla yürüyoruz, oradaki esnafın birinin üstünde gördüm, artık nasıl içli içli bakmışsam, adam beni yanına çağırdı...
hiç unutmuyorum, "beşiktaşlı mısın" dedi, ben de yeni yeni tribüne gidiyorum, abilerden duymuşuz "sapına kadar" dedim...
çıkardı o eşofman üstünü, bana verdi...
ulan içim içime sığmamıştı, allah ondan razı olsun...

koy şu götveren bestesi

kaptan
sonuna hangi takımı eklersen ekle söylenebilen beste... beşiktaş tribünlerinin ne kadar bitik olduğunun göstergesi... çünkü doğru düzgün beste üretilmediği gibi, ceza alındığını bile bile bu besteyi söyleyen, söyleten, uyarmayan boktan bir tribüncülük oluştu... şu saçma sapan bestenin her maç ısrarla söylenmesi yüzünden, abartmıyorum, kulüp son 5 yılda en az 2 iyi futbolcu bonservis bedeli kadar ceza yemiştir... en büyük götveren, tribünde bu besteyi bile isteye başlatanlardır...
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol