her genelleme gibi yanlıştır.
yd dönemi sonrası göreve gelen yeni yönetimin görev aldığı şu kısa dönemde beşiktaş'ta övülecek şeyler de oluyor sövülecek şeyler de. gözümüzü bir tarafa kapatıp sadece tek bir tarafa odaklanmak bence doğru değil. örnekleyelim;
yönetim geldiğinden bu yana artık borçlanma oranımız son 8 yıla oranla oldukça gerilemiş durumda. artık saçma sapan transferlere milyon eurolar verilmiyor. yd döneminin enkazı bir şekilde toparlanmaya çalışılıyor. eskiye oranla daha sistematik ve planlı gittiğimiz de söylenebilir. bunlar oldukça olumlu gelişmeler, bu gelişmeleri yok saymak haksızlık olacaktır.
fakat özellikle "futbolcular da fedakarlık yapmalı" mantığıyla indirime gitmeyen futbolculara uygulanan tavır fazlasıyla can sıkıcı. yahu öyle ya da böyle sen bu adamla bu sözleşme bedeli karşılığında anlaşmışken, şimdi "ya ücretini indir ya da yedek takımda oynarsın" diyerek tehdit etmek bence çok saçma. futbolcu fedakarlık etmek istiyorsa eder, istemiyorsa da etmez. indirime gitmeyen futbolcunun futbol hayatıyla oynayamazsın. ahde vefa bunu gerektirir.
bir de ibrahim altınsay olayı var ki beni en çok hayal kırıklığına uğratan konuların başında geliyor. eskiye oranla sistemli ve programlı gitsek de bu türden kişileri kısa vadede kaybetmemiz can sıkıcı. oysa ki kartal lab gibi çok güzel bir proje için hazırlanıyordu. yazık oldu.
sonuç olarak baktığımızda ben yine ilk söylediğime dönüyorum. beşiktaş'ta övülecek şeyler de var sövülecek şeyler de. ama genel anlamda baktığımızda yd dönemine oranla çok daha doğru ve mantıklı işler yapılıyor. bu sebeple mevcut yönetime gereken desteği verip yanlış gördüklerimizi çekinmeden eleştirmeliyiz bence. sadece desteğe ya da sadece eleştiriye odaklanmak doğru değil.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?