beşiktaşlı olmak

saniyede yirmidört kare
kısacık hayatımda yaptığım en doğru şey. beni hiç bilmediğim bir şeye dönüştüren, hayata bakış açıma yepyeni pencereler açan, ''bir olmak, birlik olmak'' gibi güçlü duyguları hissettiren yegane şey. siyahtan, beyazdan çok bambaşka, bu zamana kadar sevgi, aşk, bağlılık, bağımlılık adına öğrendiğim ne varsa hepsinin anlamını olumlu yönde değiştiren ve geliştiren.

''beşiktaşlı olunmaz beşiktaşlı doğulur'' denildiğinde üzülüyorum biraz. çünkü ben beşiktaşlı doğmadım, babamın omuzlarında maçlara gidemedim. İlkokulda defterlerime beşiktaşlı stickerlar da yapıştıramadım, annem bana forma alsın diye günlerce beklemedim... bazen sırf bunları yaşamak için çocukluğumu baştan yaşamak istiyorum. o günlerde yaşayamasam da, çoğu zaman şu kazık kadar halimle çocuk saflığında seviyorum. birileri beşiktaş'ıma kötü bir şey söyleyince içim kırılıyor, ağlayacak gibi oluyorum. maç günlerinde plânlarımı bozan arkadaşlarıma küsüyorum. annem yenildiğimizde çok üzüldüğümü görüp kıyamayınca ''sen tutmasan mı artık bu beşiktaş'ı ha?'' diye sorduğunda kapıları çarpıyorum.

üç yıl olacak, geçer sandım bu tutku. en fazla ne kadar sevebilirsin ki? en fazla ne kadar takip edebilirsin maçları? bitmedi de, zerre azalmadı da, acayip bir şekilde artıyor da. bu duyguları tanımlayamıyorum. siz çocuk halinizle nasıl başardınız, nasıl güçlüymüşsünüz hepiniz ve ne kadar sadık. hepinizle ayrı ayrı gurur duyuyorum. yıllarca arasam da bulamayacağım güzel dostluklar kazandım beşiktaşla. belki daha önce hayal etsem, dünyanın bir yerinde bu kadar iyi insanların olduğunu düşünemezdim. insan ayrımı yapamazdım daha önce, artık beşiktaşlı olan her insana karşı öğrenilmiş bi' sevgim, saygım var kendiliğinden oluşan. kim derdi ki, üzerimde formamla şehrin en kalabalık caddesinde yürürken yanımdan geçen başka bir formalıya gülümseyeceğimi? bir barda maç izlerken, daha önce hayatımda hiç görmediğim insanla golden sonra omuz omuza sevinçle zıplayacağımı?

bugün beşiktaş'ımın doğum günü. akşam çok önemli bir avrupa maçımız var ve sabah saat 10. zihnim sabahın şu saatinde hiç olmadığı kadar dinç, kalbim de her zamanki gibi beşiktaş'a zikrediyor. iyi ki doğmuşsun beşiktaş'ım, iyi ki hayatımın bir yerinde de olsa rastlaşmışız seninle. bana kattığın her şey için, yaşam mücadelemi daha anlamlı kıldığın için teşekkür ederim. allah seni kalbimden ve dilimden eksik etmesin.

siyah ulaaan!
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol