bir şeyleri tam anlamıyla anlatabilmek için kelime dağarcının çok geniş olması gerekir. zira meşakkatlidir beşiktaş'lı olmak.
dün aldığım bir mesaj ile beşiktaş'lı olmanın ne kadar zor zanaat olduğunu bir kez daha anladım. 2011'in mayıs ayında yerinde yatacak kadar çok sevdiğim dayımı kaybetmiştim. dayım koyu bir beşiktaşlıydı. Diyarbakır'dan istanbul'a maç izlemeye gelir, iki kadeh rakı içer, beni de yanına oturtur 70'li yılların beşiktaş'ını anlatırdı. bu kadar beşiktaş sevdalısıyken; 15 yıl aradan sonra dünyaya gelen kızı galatasaraylıydı. 7 ceddimizin en nadide insanı, dayımı kaybettiğimizde bütün ailede derin yaralar açmışken; küçük kızı içine kapandı. babasının saatini taktı, tesbihini aldı, 2.45'lik gözlükleri, 1 adet beşiktaş rozeti, kıravat iğnesi... kimseye vermedi. beşiktaş rozeti çok eskiydi, dayım bana vereceğini söylemişti ama kızına kıyamadım, isteyemedim. babasının beşiktaş sevgisini devam ettirmek adına kendisi beşiktaş'lı olmaya karar verdi. bu kararı vermesiyle, forma sözü vermiştim. bu sözü dün bana yolladığı mesajdan sonra hatırladım.
abi neden hep yeniliyoruz! diye mesaj atmış dün. bir şey diyemedim. babanın saçları boşuna beyazlamadı, boşuna rakının müdavimi olmadı, diyemedim. beşiktaş'lı olmak budur, zordur diyemedim...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?