şöyle haklılık payı vardır. yaşınız 40'lara yaklaşıyorsa ve özel hayatınız, işiniz derken maçlara gitmek zor olmaya başladıysa. heleki maç oynanacak stat cehennemin diplerinde ise, durup bir düşüyorsunuz. misal ben çocukken, sarı metini, sonraları şifo ve sergeni, amokachiyi izlemek içim maçlara giderdim. kadıköy'den bindiğim motorda bugün sergen neler yapacak diye hayal kuarardım. deli bir fransız geldi, ancak çok kaliteliydi misal onu izlemeye giderdim, sonra askerlik yurtdışı derken uzaklaştım. uzun süre maçlara gitmedim. arada 100. yıl şampiyonluk maçı hariç tabii. sonra eşim süpriz yaptı, guti,quaresma falan gelince benden habersiz kombine aldı, hayatta aldığım en güzel hediyeydi her ne kadar sonu acı bitti. arada bir kaç derbi saymazsak almeida,fernandes,motta gibi adamların oynadığı maçlara gitmedim. televizyon karşısında kalp ağrıları ile izledim, ama 6 saat yolalrda geçirmeye değmez dedim. bu sene hemen hemen her maça gitmeye çalışıyorum, hemde koşarak. diyorum oğuzhan ne yapar, töre nasıl çalım atar, gomez nasıl gol atar, bu yıldızlar için beşiktaş'ı izlemek değil, beşiktaş her daim izlenir, ama belli bir yaşta zamanını harcıyor bu çilelere katlanıyorsan karşılığını görmek istiyorusun. bazı sözlük yazarları bilmez, biz 20'li yaşlarda deplasmanlara gider statları yarı yarıya bölüşürdük, tek amacımız takıma destek olmak daha çok bağırmaktı. ama devir değişti, ne eski statalar ne eski insanlar kaldı.. umarım sizde bu yaşlara geldiğinzde beşiktaş'ı desteklemek için maçlara gidersiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?