beşiktaş taraftarı

newcastle
artık ciddi bir sabır taşkınlığı yaşayan taraftar grubudur. güruh değil, gürül gürül bir gruptur.

biraz sakin olmak lazım. her şey tamamen düzelecek gibi bir yaklaşım içinde olamayız belki günün getirdiği yılgınlıkla ama böyle devam etmeyeceği kesin. ben inanıyorum ki, yine golden sonra 11 kişi el ele hocasına ve yedek kulübesine koşan; sahada birbirinin ayakkabısını bağlayan; takımın daha tecrübelileri olarak genç olanın almak istediği araba için para toplayacak bir grup elbette gelecek; tıpkı 90ların ikinci yarısından önce olduğu gibi...

amma ve lakin taraftarın artık biraz futbolcunun değil, takımın taraftarı olduğunu hatırlaması lazım. yani evet hepimiz bir şeyler biliyoruz, takip ediyoruz, yazıp çiziyoruz ve birilerini daha çok seviyoruz ama takıma müdahaleyi saha içinde gereği gibi yapıp, bestelerimizi söyleyip evlerimize dağılmamız lazım gibi geliyor artık. yani taraftar olmanın getirdiği duygusallığı dizginlemek çok önemli diye düşünüyorum, buna yönelik bir tavıra dönüş yaşansın da çok isterim şahsen.

söz temsili, bu sene artık hiçbir futbolcunun ya da başka branştan sporcunun kendi taraftarımızca ıslıklanmasını, yuhalanmasını duymak veya görmek istemiyorum. kulübün iki gelirinden biri olan stat gelirlerinin önüne, saha kapattırarak set çeken bir taraftar grubu görmek istemiyorum. bu benim istemememle olacak iş mi? hayır tabi ki ama artık yönetimden, sporcudan, hocadan falan bir şeyler beklerken bizim de kendimize çekidüzen vermemiz lazım. gayrısı yüzsüzlük gibi gelmeye başladı artık bana.

mesela artık şu futbolcu karşılama işine de bir son versek mesela? görüyorsunuz işte; geliyorlar, ellerinde altın külçesi kadar ağır kontratlarla kah güldürüyorlar, kah ağlatıyorlar. iyi ya da kötü bu formayı terletip sevgimizi kazanıyorlar. sonra sağda solda büyük büyük sevgi cümleleri kurup hepimizin gözlerini dolduruyorlar.

sonra bir anda gidiyorlar...

hem de tam "adam", "beşiktaş ın çocuğu" gibi payeler kazanıp, üçlüler çektirdikleri bir dönemde... her gelen geçip gidiyor bir şekilde ve onlar gittiğinde geriye yine siyah-beyaz sevdamız kalıyor. daha büyüğü var mı? ya da şöyle sorayım; uğruna sırt çevirebileceğimiz daha üstün bir sportif değer var mı? bence yok. o halde gelip gidenlerdense, beşiktaş taraftarının artık (b: kalıcı) olana yakın durması hepimizin selameti için daha doğru olur.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol