beşiktaş milangaz

gidiyorum bu
kaan kural'ın "açıkçası her seferinde beşiktaş milangaz buradan daha ayağa kalkamaz diyorum. ama bir kere daha ayağa kalkıyorlar." şeklinde özetlediği takım. şüphesiz sezon başında bilhassa yerli kadro açısından rakiplerine göre daha dezavantajlı yola çıkan beşiktaş'ın bu süreç içerisinde yürüttüğü mücadele bundan daha iyi şekilde ifade edilemez.

can akın gibi ortalama standartların altına asla düşmeyen bir oyuncunun ağır bir sakatlık geçirerek sezonu kapatmasından sonra play-off'ların hemen başında her ne kadar bu sezon kötü bir basketbol oynasalar da (b: fenerbahçe ülker )gibi her zaman ciddiye alınması gereken bir rakip karşısına bir de ersin dağlı'dan yoksun çıkmak kabusla eş değerdi. hem sahaya sürülecek yabancı sayısındaki sıkıntı hem de başta barış hersek olmak üzere takımdaki diğer yerli oyuncuların sezon ortalamalarının neredeyse 5-6 katı kadar fazla süre almak durumunda kalmaları alışılagelen düzenin bir nebze de olsa aksamasına neden oldu.

sanırım beşiktaş basketbol takımını bu sezon her zamankinden çok daha fazla "mücadele" olgusuyla bir arada anacağız. tüm oyuncuların teknik ekiple el ele vererek maçı son ana kadar bırakmadan ve yeri geldiğinde kapasitelerinin çok üstüne çıkarak adeta savaşmaları beşiktaş'ın bu sezonki genel oyun karakteristiğini ortaya koymuştur. açıkçası takımı bu şekilde bir basketbol seferberliğine şartların zorladığını söylemek yanlış olmaz. şampiyonluk yarışına girdiğiniz rakiplerinizden kadro anlamında gerideyseniz bu açığı en üst düzey mücadele ve fedakârlıkla kapatmak durumundasınız. takdir edersiniz ki bunun için de özellikle taraftarıyla beşiktaş'tan daha ideal bir camia bulamazsınız. zira beşiktaş taraftarı, kazanma arzusunu ve iştahını en samimi şekilde ödüllendiren bir geleneğe sahiptir.

burada atlanmaması gereken bir husus da ergin ataman'ın liderlik vasfıdır. yüksek egosu gereği kaybetmeyi asla kabullenmeyen yapısı, kenardaki duruşuyla hem yanında oturan hem de sahada oynayan oyuncuya aşıladığı güven her takım sporunda olduğu gibi basketbolda da son derece önem arz etmektedir. kadro zaafiyetini abartılı mazeretlerle vurgulama yoluna gitmeden her maça kazanmak için çıktıklarını tribündekilere, oyunculara ve daha da önemlisi rakibe hissettiren kenar yönetimine sahip olmak camia için büyük şanstır. tüm bu emeğin karşılığı sponsor tarafından aksatılmadan ödenemeye başlayınca -ki burası çok önemlidir- (b: türkiye kupası), (b: eurochallenge cup ) şampiyonluğu gibi sportif başarılar da beraberinde gelmiştir.

peki bundan sonra ne olacak? benim görüşlerimde çok değişen bir şey yok. sezon başındaki bilinen problemlerden dolayı beşiktaş, kanaatimce yarış hâlinde olduğu rakiplerine göre en kısıtlı kadroya sahip olan takım. bunu (b: can akın ) ve (b: ersin dağlı)'nın sakatlanmadığını varsayarak söylüyorum. ancak bu kazanma azmi ve mücadele arzusu ile ard arda küçük çaplı mucizeler yaşatmaya devam ediyorlar. burada belirleyici olan teknik kadro- takım ruhu - taraftar desteği unsurlarının üzerine inşa edildiği yüksek konsantrasyonun ne derece sürdürülebilir kılınacağıdır. şayet play-off serileri tek maç üzerinden oynanacak olsaydı tereddütsüz beşiktaş'ın bu inancıyla maç maç performans ortaya koyarak şampiyonluğa erişeceğini söyleyebilirdim. kaldı ki bunun en somut örneğine türkiye kupası müsabakalarında yakından şahit olduk. ancak play-off mücadelesinde eşleştiğimiz rakiplerle minimum ortalama dört maç oynayacağımızı göz önünde bulundurursak nefesimiz buna yetecek midir kestiremiyorum.

toparlayacak olursak bana göre rakiplerine oranla teknik kapasite açısından çok dengeli sayılmayacak ve önemli sakatlıklar yüzünden işleyişi kısmen sekteye uğrayan kadro yapısıyla bu takımın aldığı her galibiyet ayakta alkışlanmayı haketmektedir. şampiyonluğa ulaşırsa - ki hepimizin en büyük dileği bu- zaten yılın spor olayına imza atacaklardır. ancak aksi bir durumda hangi aşamada elenirlerse elensinler bu takıma hepimiz tarafından şampiyon muamelesi yapılmalıdır.

klişe bir tabirle bitirelim: galiptir bu yolda mağlup.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol