cam gibi bir gerçektir. her zaman çizdiğimiz üzere önce bir oscar cordoba çizgisi çekelim. ondan önce de bariz bir marijan mrmic miladı var idi. bir de belki kasarsak jaroslaw bako[ybkz]swh[/ybkz]. daha da evveline yaşım yetmiyor maalesef.
bu arada gelip giden bir yığın kaleci var ve hiçbiri bekleneni tam anlamıyla veremedi. buna rüştü reçber de dahildir.
bugüne geldiğimizde, bu işin lamı cimi yok; (vurgula: tolga zengin yeterli bir eldiven değil). geçtiğimiz 3 sezon içerisinde belki de zaaflarını en net şekilde ortaya koyan maç, 30 ekim 2015 beşiktaş kasımpaşaspor maçı olmuştur. yediği gollere bakın, tolga'nın maç kaybettiren zaaflarını ayan beyan göreceksiniz. reflekslerde zayıflama, sezgi eksikliği, yer tutuşu, topu oyuna sokamama... bunlar en önemlileri tabi. daha uzar da uzar. ama daha önemli bir nokta var; (vurgula: tolga hiçbir zaman üst düzey bir kaleci değildi ki). sadece bize gelirken çok formdaydı. bu da tabi bir illüzyon yaratıyordu. benzer yükselişleri hakan arıkan bile yaşıyor kariyerinde. şahsen kendisine takmış olmam gibi bir durum söz konusu değil. tolga benim köydeki tarlalarıma mı çöktü sanki, niye takayım?[ybkz]swh[/ybkz] o başarısız oldukça ben mutsuz oluyorum lan, daha ötesi var mı?
velhasılı kelam, kaleci bulamamayı kabul etmiyorum abi. sen beşiktaş isen bulacaksın. kaldı ki atla deve değil yani; dünyada binlerce profesyonel kaleci var. bu işin ana vatanı neresi abi? güney amerika... tamam o halde, çök oraya 1 sezon; al bir tane 20'lerinin başında sıkı bir kaleci. beşiktaş'ta igor akinfeev kafası yaşa. sikko ac ajaccio, guillermo ochoa'yı nasıl bulduysa sen de bulursun.
sen beşiktaş'sın, büyük düşün...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?