bir kez olsun yüzümü güldürmedin. arkadaş grubum içinde senin için hep tek kaldım. aynı arkadaşların içinde senin yüzünden hep taşak geçilen taraf oldum. hep boynunu büken ben oldum. hep üzüldüm. arada, sırada sevinçler de yaşattığın oldu ama hepsi saman alevi gibiydi. ağzıma hep bir parmak bal çaldın, sonrasında siktiri çektin. Kısacası sen benim en güzel yıllarımın, en güzel yaşlarımın, gençliğimin anasını siktin...
sana katkı olsun diye beş para etmeyen, alındıktan sonra 1 ay ancak giyilebilen ürünlerinden alıp zar zor biriktirdiğim harçlıklarımı sokağa attım. Yine sana katkı olsun diye kullanamayacağım halde kombine alıp kardeşime verdim. Nasıl olsa giderdi maçlara. Doldururdu benim yerimi. Benim kadar sevmiyor seni ama o da bağırırdı avazı çıktığı kadar. Lick tv denen yalamaya para vermemek için maçlarını internetteki kaçak yayınlardan izlemeye çalıştım hep. Ama bu, bana aptalca kaybettiğin maçlardan sonra tam 2 adet bilgisayara mal oldu. Bendeki de mallık, bilgisayardan ne istiyorsam?.. "olsun" dedim kendi kendime, nasıl olsa günün birinde karşılığını vereceğini düşündüm. öyle çok birşey de değildi istediğim senden. sporu ve futbolu çok seven biri olarak birazcık olsun senin kazandığın zaferlerle mutlu olmak istedim. senin mutluluğun benim mutluluğum olacaktı çünkü. Denizlere sıkışıp kalmış sikik hayatım senin siyahınla ve beyazınla renkleniyordu o kümes gibi gemi kamarasında...
hayatımın her saatini, her dakikasını sana göre ayarlar oldum. biriyle sözleşmeden önce, bir işi yapmaya karar vermeden önce hep senin maç takvimini kontrol ettim. onunla kalmayıp bir sonraki hafta oynayacağın rakiplerin de maçlarını takip eder oldum. o kadar istiyordum ki futbolda sevdiğim takımın başarılı olmasını, ne okulumu bitirip diplomamı aldığımda ne de evlenip, yuva kurduğumda senin kazandığın maçlardan sonraki gibi bir mutluluk yaşamadım. hayatımda hiç bir şey gözlerimi dolduracak kadar mutlu etmedi beni. sen hariç...
hayat beni evimden uzak diyarlara gönderdi. "beşiktaş sana haram" diyordu bir yandan da. dünyanın bir ucunda hayatımı idame ettirmeye çalışırken mütevazi kadronla şampiyon oluverdin. şampiyon olmak için benim siktirip gitmemi bekliyormuşsun gibi. sanki bana "sen beni sevme, istemiyorum beni sevmeni" diyordun. "Canı sağ olsun" dedim kendi kendime. O şampiyon oldu ya, ben görmesem de olurdu hal bu ki...
İşte benim pasifik okyanusunda sevincini yaşadığım o şampiyonluğun üstünden tam 7 yıl geçti. Bu sezon da şampiyon olamazsan 8 olacak. Bu süre zarfında kardeşlerimden biri okulunu bitirdi, makine mühendisi oldu. İş hayatına atıldı. aynı kardeşim alkollü araç kullandığından trafik kazası geçirdi, kazaya karışan 3 araba da hurdaya çıktı. burnu bile kanamadı ibnenin. öldürmeyen allah öldürmüyor işte. alkollü olduğu için de çok büyük bir maddi külfetin altına girdi. Diğeri orta öğretimini bitirdi, ardından liseden mezun oldu, şimdi de üniversiteyi bitirmesine bir buçuk yıl kaldı. Yeni stadında yapacağın ilk maç için nasıl bilet bulabileciğini soruyordu bugün bana. Kaptan dedemi kaybettim bu süre zarfında. en sevdiğim amcam mide kanserine yakalandı. türlü operasyonlar geçirdi. torunlarıyla biraz daha vakit geçirebilmek için hayata tutunmaya çalışıyor. Dayım evlendi. Bir de çocuğu oldu. Okula başladı ya amk bu sene. Ben evlendim. 3000 küsür kilometre uzağa yerleştim. akabinde tam 2 yıl işsiz kaldım. Senden uzak kalacaktım ama sorun değildi. Zaten bana nedenini anlayamadığım bir kinin vardı. 2 can dostumdan biri askerliğini bitirdi. Yuvasını kurdu. Çocuğu oldu. Sonrasında kendi işini kurdu. Büyük kardeşimle 2 yıl küs kaldım. Bu periyotta 2 dil daha öğrendim amk. Kayın biraderim de evlendi bu arada. Taşındım. Yaşadığım memleketi değiştirdim. Senin en son şampiyon olmandan bu yana ben tam iki farklı kültür öğrendim ve bu kültürlerin bir parçası oldum. Bir sürü yeni arkadaş edinip bir sürü eski arkadaşı kaybettim.
Şimdi bunları ne diye yazıyorsun gibi bir soru soracaksan onun cevabını verip bitireyim. Geçen sezon çok ümitlendirdin. Yolun sonunda hayatımı siktiğin yılların üstüne bir yenisini koydun. Diyeceğim o ki, eğer bu sene de aynısını yaparsan, yine umutlandırıp yüzümü yere eğersen, seninle ilgili en küçük parçasına kadar bütün öğeleri hayatımdan çıkaracağım. İllallah ettim artık senin bana yaşattığın hayal kırıklıklarından. Evet sevinmek için sevmedim ancak kanser olmak için de sevmedim seni. Birini ne kadar seversen sev, seni sürekli üzüyorsa eninde sonunda yol verirsin ona. Onun için seninle olan ilişkimiz son demlerini yaşıyor olabilir. He seni sevmekten asla vazgeçemem ancak senden vazgeçerim. Aksi halde senin yüzünden genç yaşımda kalp hastası olacağım!
yalvarıyorum sana; artık birşeyleri başardığını göreyim. sigara ve alkolü su gibi tüketen bir babam var benim. bir çok beşiktaş taraftarı gibi ben de onun omuzlarında tanışmıştım seninle. hangi yıl bilmem ama gaziantepspor'u 5-3 yenmiştik inönü stadında. şimdi kendine hiç bakmayan ve uyarılarımın hiç birine kulak asmayan bu adamla dünya gözüyle yeni yaptırdığın evinde bu sezon senin şampiyonluğunu yaşamak istiyorum ben. yarının ne getireceğini kimseler bilemez. demek istediğim şampiyonlar ligini bile kazansan benim için başka bir sezon bu kadar değerli olmayabilir. onun için ne olur yolun sonuna sen var bu kez. sana olan bütün inancımı boktan bir puan kaybıyla yerle bir ettin yine. aynı orospu takıma yine puan verdin amk! belki de umutsuzluk değil, kızgınlık içimdeki...
olur da yine siktir çekersen bana bu sezon sonu, yolun hep açık olsun, galibiyetler seninle olsun, isminin başında hep zaferler yazsın. hakemlik adı altında sana çelme takmaya çalışan orospu evlatlarının iki yakası birleşmesin. masa başlarında arkandan iş çevirenler hastanelerde sürünsün. senin hakkını yiyen kim varsa acını hem bu dünyada hem de diğerinde çeksin.
sen beni çok üzdün ama seni üzmesinler...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?