sezonun ilk 4 maçında sahada kim vardı diye düşündüren takım. ben mi farklı bir takım izledim [ybkz]swh[/ybkz], yoksa takım mı ishal oldu anlamış değilim.
sezon başında kanatlarımızı ardına kadar açmış, önümüze çıkan koca dağları bile tuz buz edebilecektik. slaven bilic geldi, zeki önder özen geldi. takıma ilk etapta bir karakter bir misyon oturdu dedik. takım oyuncularının dili dışarıda köpekler gibi koşmaya başladı. bu beşiktaş'ın hiç göremediğimiz bir tarafıydı. siksen önümüzde kimse duramaz dedik. lakin bu koşuların genelinin boş alanda koşular olduğunu bir zaman sonra anlayabildik. takımın üzerine çökmüş, pres manyağı eden bir ekip olmadıktan sonra koşularında pek bir önemi kalmıyor.
işlerin seyri değişip mağlubiyet ve beraberlikler peş peşe gelince; medyanın ekmeğine bal sürüldü zaten. manuel fernandes kötü, olcay şahan kayıp, hugo almeida bıyık bıraktı, muhammed demirci oynamıyor, oğuzhan özyakup sakat, necip uysal gittikçe geriye gidiyor...kim kaldı. kalede tolga zengin, defansta tomas sivok, orta alanda atiba hutchinson ve veli kavlak. bunun dışındaki bütün isimler performansını rayına oturtamadı. bir hafta çok iyiyse sonraki hafta muhakkak boka sarıyor. bir şeyler eksik bu takımda. sadece bu seneye özgü bir şey değil bu. sürekli başımıza gelen bir şey. beşiktaş taraftarı işte bu yüzden asi, bu yüzden sert, bu yüzden inatçı. sabır taşı olsa çatlardı.
sevinmek için sevmediğimizi bir kez daha canı gönülden dile getirir, güneşli günlere selamımı çakarım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?