Schuster'in gidişine şaşırmadım zaten Türkiye Kupası'nı alamazsa gönderilecekti. Beşiktaş ile kimyasının uyuşmadığını, takımı anlamadığını düşünenlere anlam veremiyorum. Schuster'den önce Beşiktaş'ın son üç yılına baktığımız zaman, Ertuğrul Sağlam ve Mustafa Denizli, hucum futbolundan eser olmadığını oyununu ağır ve defansif oynadığı gerçeği var. Kurdukları kadrolar ve alınan futbolcularda hep bu sistemin adamları olmuştur.
Normal olarak bu sene başında teknik direktör olarak alınan Schuster ise iki teknik adamdan zıt bir oyun anlayışı geliştirmiştir. Son 3 sezonda oyunu defansif oynayan bir takıma tam tersi bir sistem oturtmak zaman alacaktır. Ve bu zamanın 25-30 maç olmayacağı ortada..
"Beşiktaş'a transferler yapıldı nasıl başarı gelmez? O kadar yıldız aldık" düşüncesine hep yıldızlarla başarı gelmez diyerek cevap verdim ancak bunu anlamak için taraftarın yaşamaya ihtiyacı varmış. Yıldızlarla başarı gelmez bunu anladık peki yeni kurulan takımın başarılı olmak şansı nedir?
Hepimizin bildiği birşey vardır; yeni kurulan takımların oyuncuların birlikte oynamaya alışmaları gerekir ve bu yüzden hep sezon öncesi kampların önemlidir. Beşiktaş'ın ilk yarıda iyi oynarken ikinci yarıda durmasının sebebi takımın takımın yeniden kurulmuş olmasıdır. Schuster'in elinde ilk yarıda birbiriyle yıllardır oynayan oyuncular ve birkaç yeni transferle kurulmuş bir takım vardır buda Schuster'in kafasında ki sistemi iyi-kötü oynayabilen bir takım çıkartması için yeterliydi ancak ikinci yarı yapılan transferlerle olay tamamiyle tersine döndü. Birbirini tanımayan, yeni kurulan takım ve alışmadıkları sistemde oynamaya çalışan bir takım çıktı ortaya. Ne kadar eleştirsekte Holosko ve Tabata'nın takımdan gönderilmiş olması Schuster'in ilk yarıda ki kadroya dönememesini sağladı. O yüzden Nobre'yi forvet arkası ve kanat oynarken gördük. Almedia, Quaresma, Simao ve Fernandes Portekizli olmasından biz "haa tamam oynarlar" mantığını çıkarttık. Oysa bu adamlarda birbiriyle oynamayan adamlardı. Ayrıca takımın Schuster'in kafasında ki sistemi oynayabilecek kapasitede olmadığını (http://babasicarlos.blogspot.com/2011/02/haklsnz.html ) yazısında yazmıştım.
Duruma böyle baktığımızda Schuster'in Beşiktaş'ta başarılı olma olasılığı ortadan kalkıyor. Yeni kurulan kadro, vasat oyuncular ve hiç oynamadıkları bir sistem ile başarı gelmesini beklemek sacma değil miydi? Son derece sacmaydı hatta bunlardan daha sacma olanı bu durumu görmezden gelip takımdan 17'de 17 yapmasını bekleyen zihniyetti.
özür dileriz dayı senden çok biliyoruz...
Yazık oldu..
babasicarlos.blogspot.com [ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?