beklenti çıtası

newcastle
insan doğasının bana göre bug'ı.

örnekleyerek anlatmaya çalışayım. benim iki arkadaşım var; x ve y. her ikisini de severim ama x'in bende yeri ayrıdır. daha çok yaşanmışlığımız vardır ve birbirimiz üzerinde emeklerimiz daha fazladır. ben bu durumda x'in benimle ilgili konularda kayıtsız kalmasına katlanamam. ben -atıyorum- işten çıkarıldığımda y beni aramazsa belki bozulmam ama x aramazsa gönül koyarım, yapacak bir şey yok. yükselmiş bir kere o çıta.

insan ilişkilerinde çok geçerli olan bir determinanttan bahsediyorum esasında şu an. 19 mart 2015 beşiktaş club brugge maçı beni yıkıp geçmişken, 22 mart 2015 fenerbahçe beşiktaş maçı sadece sarstı. neden? çünkü brugge'ü eleyebileceğimize hep inandım. o maçtan beklentim çok yüksekti. olmayınca, çok daha reaktif buldum kendimi. ancak fener maçını, o yorgunluk ve moralsizlikle zaten kazanabileceğimize bir türlü ikna edememiştim kendimi. o yüzden brugge mağlubiyeti kadar yıkmadı beni. ha ama maç içinde bir veya iki farkla öne geçebilmiş olsaydık ve sonuç yine aleyhimize olsaydı işte o zaman transfer haberlerinde kullanılan alevli top gibi olurdum yine muhtemelen.

(vurgula: şimdi neden bu kadar uzun uzadıya anlatıyorum bu kadar basit bir konuyu?)

ben, özellikle metropollerde yaşayan insanların psikolojik yıpranma payının her zaman için çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum ve özellikle son dönemde birer barut fıçısı gibi dolaştığımızı görüyorum. bu bağlamda şayet arkadaşından, patronundan, ailenden, beşiktaş'tan, hatta demba ba'dan[ybkz]swh[/ybkz] daha azını umarsan hem kendine daha az zarar verirsin hem de ona daha az zarar verirsin.

son bir örnekle bağlayacağım: ben amatör olarak boks ile uğraşıyorum. idman yaptığım salona bir çocuk geliyor. çocuğun babası da eski boksörmüş sanırım. bir gün idmanı takip etmeye babası da geldi. arkadaş, herif oğluna nasıl bağırıyor; alt tarafı çocuğun amatör olarak uğraştığı bir iş bu. resmen itin götüne sokuyor herkesin içinde. bir ara hepimiz idmanı bıraktık, adamı izledik. çocuk ile ilgili ne biçim beklentiye girmişse artık, yedi bitirdi kendini resmen. ringe indi en son hareketlerin doğrusunu göstermeye. çocuğu da bitirdi 1 saat içinde, kendini de... kim kazandı peki? hiç kimse.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol