fikret orman'ı eleştirmek

her başkan gibi; her yönetici gibi kendisininde hatalarının olduğunu bilmektir. illa beşiktaş düşmanlığına delalet değildir. illa rantçı olmayı gerektirmez.
açın gözlerini biraz; çıkarın at gözlüklerini. tek adamlık bir sike yaramadı bu camiada; anlayın.

eleştirilecek o kadar çok falsosu var ki ,onu eleştirmemek beşiktaş'a ihannettir.eleştirmek demek fikret başkanı yıpratmak değil ,onu doğru yola sevk etmektir.ancak sıkıntı kendisinin ne oldum delisi olduğu ve kimseyi dinlemediği gerçeğidir.

körü körüne olmamalıdır.

sorunun temelinde bu var aslında, objektif gözle bakamıyoruz pek fazla. bizim için birisi ya ak ya da kara ortası olmuyor genelde.

başkan geldiğinden beri olumlu işlere de imza attı, borç batağındaki kulübün mali yapısını düzeltmek için çabalayıp borcu azalır hale getirdi ve stadın yapımına başladı. bunlar önemsenmeyecek şeyler değil.

ama bunun yanında taraftarın gönlündeki o profesyonel yapıyı maalesef kuramadı. başlangıçta verdiği vaatler hiç bir zaman gerçeğe dönüşmedi ve dönüşme umudu da kalmadı. gereksiz transferlerle kulübün parası yine sokağa atıldı.

artıları eksileri teraziye koyup hamgisinin ağır bastığını tespit etmek bu kulübe gönül veren herkesin kendi yapması gereken iştir. ama terazinin bir tarafını bomboş bırakıp sadece diğer tarafa yükleniyorsak burada bir yanlış olduğu da aşikar.

kaçınılmaz olan eylem.

en iyimser olanları bile dinden imandan çıkarabilecek eylemleriyle insanları tahrikle bu eyleme sürüklüyor başkan, yöneticiler ve teknik heyet.

olağan bir durumdur.

beşiktaş bataktayken devralındı. o yüzden vaatlerin hemen yerine gelmesini kimse beklememeli. kimsenin buna hakkı yok. vadeyi uzatmak lazım, o kadar tolerans olmalı... hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. eleştirmenin de bir ayarı olmalı.