beşiktaş akatlar spor kompleksi'ndeki dev bayraklar

dingoc
bir avuç beşiktaş aşığı tarafından, tamamen kendi ceplerinden finanse etmek suretiyle hazırlanan devasa bayraklardır. maçlarda pota arkasında sallanmak suretiyle görsel şov oluştururlar.
sallamışlığım vardır, evet.
gidiyorum bu
beşiktaş basketboluna gönül vermiş, oyun kurucusu çağatay çırpıcıoğlu iken de derron williams iken de "beşiktaş" diye bağıran büyüklü küçüklü modern don kişot'ların öncülüğünde yaptırılan bayraklar.

tembelliği sevmediklerinden yattıkları yerden değil uçtukları yerden belli olmak isteyen ışık bakışlıların kimsenin kollamasına ihtiyacı olmadan bir şeyleri başarabildiklerinin bir nişanesi o sergilenen siyah-beyaz renk cümbüşü. sığdırılmak istendikleri yönetim kaynaklı dar vizyona onurlu bir başkaldırı. altı somut olarak doldurulmamış "her branşta şampiyonluk" palavrasına yöneltilmiş muzip bir nanik. sezer öztürk ya da michael eneramo kadar maliyetleri yok bu bayrakların. temsil ettikleri kulübün üzerine yük değiller.

fî tarihinde kalmış hamasi sportif söylemlerle kendilerini kandıracaklarını düşünerek beşiktaş basketbol izleycisinin aklını ve zekâsını haddiden fazla küçümseyenlere karşı tertemiz bir tavır alıştır bu bayraklar.

turabi genç gibi driplinglerin yarıda kesilerek stop jump shot ile nihayetlendirilen hücumların görsel uzantısı olduğu kadar doron perkins'in tribünleri galyena getirirken gözlerinden çıkan ateştir aynı zamanda. ömer saybir'in sakat olan omzu, ricky minard'ın düşen lensidir. efe beşok'u sabırsızlıkla beklemektir mesela.. tom davis’e, battal durusel’e, hurşit baytok'a ve daha nice ağabeylerine yetişemeseler de arayı kapatmak için yorulmak bilmeden koşanların birbirlerine teslim ettikleri tarihtir.

yani hem -miş'li geçmiş hem şimdiki hem de gelecek zamandır ellerinde tuttukları bayraklar.

eleştiri hakkını tribüne gelmeye tabî kılan "iyi beşiktaşlılara" karşı yuvalarının üzerine nasıl titrediğini gösteren çeyizdir bir nevi.

hülâsa 7'den 70'e tüm camianın unutmaması gereken bir mesajdır aslında bu bayraklar: beşiktaşlılığın kıçı ağırdır. herkes kaldıramaz.

selam olsun onları yere düşürmeyenlere.

yaşasın beşiktaş, yaşasın beşiktaş basketbol.
dingoc
(bkz: bayraklar bizimdir sopaları sizindir)

hiç bir beşiktaş yöneticisinin, beşiktaş çalışanın veya beşiktaş'tan maaş alan kişinin laf edemeyeceği bayraklardır. şunu kafanıza yazın gerizekalılar ki; siz yokken, siz gazete köşelerinde beşiktaş'ı yazıp çizip para kazanırken veya siz beşiktaş isminin ardında ekmek yerken o bayrakları yapanlar o arma peşinde para,zaman,efor harcadılar.

son bir not; beşiktaş taraftarı unutmaz. ama öyle ama böyle o bayrakları da; söylenenleri de unutmaz.

#317063

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol