bir hizmet türü olarak doğa katliamı

bir adalet ve kalkınma partisi geleneğidir. bugün akp savucunularının "millete hizmet" diyerek savunduğu argümanların detayına bakın, hepsinin altından doğa katliamları çıktığını görürsünüz. konuyla yakından ilgilenen bir vatandaş, bunların bir kısmını twitter hesabından açıklamış ve oldukça aydınlatıcı bilgiler vermiş.


--alıntı--

Mersin havalimanı diye yapılan şey RTE panpası LiMAK inşaata Karabucak Ormanlarının peşkeş çekilip turizme açılmasıdır. Havalimanı yeri Seyhan ve Tarsus çayı deltasının çürük zeminidir, korunan alan ve verimli tarım arazisidir. 15 km'lik Karabucak Ormanı ve kıyısına LiMAK oteller yapacak ve yeni zenginlerimizin ve Arapların turizm destinasyonu olacak. Havalimanı da Onun için yapılıyor. Oysa kuzeyde zemini sağlam, otobana yakın çok yer var uygun. Bu havalimanını ya Hatay gibi sel alacak ya da kalkan uçakları, Turna, flamingo, leylek gibi kuşlara çarpmak suretiyle düşürecek. Ana arter göç yolu Dipsiz lagünü.

Ardahan'ın dağ köyünde bile olmayan köy meydanına parke döşeniyor. Niye? Çünkü AKP'liler hep yol parkesi işinde de ondan. Antalya, Isparta, Burdur'da dağ kalmadı. mına koydular mermer çıkarcaz diye. Ha mermer gider Çin'e Antalya'dan, bi işlem görür geri gelir. Satarlar 10 katı fiyata biim keriz müteahhitlere Antalya'nın mermerini.

Kuru tarım yapılması gereken İç Anadolu bozkırlarında taban suyunu çekerek, Tuz Gölünü bile kurutarak hala sulu şekerpancarı tarımı. İç Anadolu'da su bitti, şimdi gözlerini Göksu nehrine dikmişler. Denize değil de Konya'ya akıyacaklarmış koskoca nehri. Gelsin kıyı erozyonu. Milyonlarca yıldır Akdeniz'e akan ve verimli Göksu deltasını yaratan Göksu'yu Konya'ya akıtacaklarmış. Sonra Karadeniz sahil yolu var. Samsun'dan Sarp'a kıyı bırakmamacasına yaptılar. Karadeniz alcak intikamını o yoldan. Bekleyin ve görün.

Çoruh nehri dünyanın en iyi 3. rafting parkuruydu. Hatta 1993 dünya şampiyonası Çoruh'ta yapıldı. Şimdi üzerinde 9 baraj var. Sazan avla. Gürcistan sınırından İspir'e tüm nehir barajlarla dolduruldu, Çoruh'u besleyen dereler de HES'lerle. Alabalık kalmadı bu derelerde. Çıldır Gölünün balığı Kura nehri ve dereler aracılığı ile üremeye Hazar'a kadar çıkabilirdi eskiden.Şimdi barajlar nedeniyle bir yere çıkamıyor. "2,5 milyar ağaç diktik, 7,5 milyon balık saldık." Bozkıra diktiğin ağacı al götüne sok. Orası bozkır, olayı ağaç olmaması zaten. 7,5 milyon balık da bildiğimiz boklu sazan. Amerikalılar Mississipi'de bunlardan nasıl kurtulucaz diye uğraştığı balık. Tekneye atlayıp Adam öldürüyo bu balıklar Amerika'da. Okla avlıyo herifler, suda zıplarken havada vuruyolar. Bok gibi üremişler.

Keklik saldık. Gördük o keklikleri, gidip ağaca kondular. Keklik ağaca konar mı ya? Tilkiye çakala ziyafet o saldığınız keklikler, sülünler.

Keneyle mücadele için beç tavuğu salıyo şimdi bakanlık. Afrika türü hindi gibi bir kuş. 10 kene yiyosa 300 tanesi üzerine yapışıp yayılıyo. Niye? E çünkü AKP'li biri beç tavuğu çiftliği kurdu da ondan. Ördeği siken adam hindi gibi kuşa ne yapmaz gördüğünde dolaşırken acaba?

Bu bakanlık onbinlerce yarasanın olduğu mağarayı Havran'da baraj suları altında bıraktı. O yarasa türleri koruma altında olan türlerdi. Dağ horozu dünyada Kafkaslara, ülkemizde sadece Trabzon, Rize, Artvin ve Ardahan dağlarına endemik bir tür. 2000 rakımda yaşar. En ücra yaylaya kadar bu kuşun yaşam alanı orman güllerini tahrip edip yol yaptılar. Şimdi tüm yaylaları birleştiren yeşil yol yapacaklarmış. Yani orman gülünün, dağ horozunun, ur kekliğin, dağ keçisinin, çengelboynuzlu dağ keçisinin, kırmızı benekli alabalığın ruhuna el-fatiha.

10 sene önce Doğu Karadeniz yabancı turistten geçilmezdi. Çünkü baraj, HES, yol yoktu. Adamın ülkesinde var zaten onlar, şimdi niye gelsin?

Yusufeli 5 sene sonra sular altında kalacak, son 5 senede yüzlerce apartman yapılmış.İnsan sular altında kalacak yere niye apartman yapar? Çünkü devlet bankalarından kredilendirilen AKP'li müteahhitlerin cebinin dolması lazım.Vatandaş da daha fazla istimlak bedeli alsın su basınca.

Hollanda'da gavurun ev çatı izolasyonu yapan kamışlar bile Kayseri Sultan Sazlığından gider. Hoş artık çöl ya. Erciyes'in karı eridi mi sazlığa inerdi ve Akdeniz havzasının en büyük flamingo kolonilerini ağırlayan Sultan sazlığını beslerdi. Yine yüzlerce kuş burada konaklardı. Develi barajını yaptılar ve sazlık kurudu. Yay gölü çöl oldu. 2005'te arabayla geçtim bir uçtan bir uca. Şimdi ne flamingo ve ne kamış.

Türk işte. Verimli ovaya ev yapar, sonra yamacı düzleştirip tarım yapıp geçineceğim diye tırmalar. Yapsana evini yamaca Rum gibi, Ermeni gibi. Hep göçmüş,hiç bir yeri sahiplenmemiş. Herşeye davarı otlattıktan, ot bittikten sonra içine sıçılıp gidilecek yer gibi bakar. Evinin (çadırının) içi tertemizdir, ayakkabıyla bile sokmaz içeri. Ama sokağını bok götürür, umurunda olmaz. Niye? göçebelik genine işlemiş.

--alıntı--

ucu hep yandaşlara dayanan ihaleler ve kesilen ağaçlar,cebe inen mangırlar,usulsüz işler silsilesi.. ve bunların hepsinin halka hizmet olarak tanımlanması..

gülüyoruz ağlanacak halimize.