haznedar

deniztarafindakikale
yıllar evvel bıçkın delikanlılarının bir kısmının fenerbahçe tribününü, bir kısmının ise galatasaray tribününü sürüklediği semt.

işte ben o semtten tek başıma ilkokulu yeni bitirdiğim zaman beşiktaş maçlarına tek başıma gitmeye başlamıştım. kolay değildi, elde siyah/beyaz kurdeleyle süslenmiş darbuka, bir tshirtten kesilerek deri ceketin koluna işlenmiş kartal motifiyle semtten beşiktaş'a gitmek, maçları koşturmak.

sağolsunlar bana hiç ilişmediler yıllar boyu. tabii bende gözlerinin önünden yürüyerek geçmedim beşiktaş'a doğru. askerlik bitince artık bende semtin bir delikanlısı olmuştum ve karanlık köşelerde ben de vardım inceden. tribüne ise tam gaz devam ediyordum. artık iyiden iyiye tribünde bir ismim, namım vardı. hatta iki tane lakabım da vardı [ybkz]swh[/ybkz]

ben büyüdüğümde semt artık iyiden iyiye galatasaray hegamonyası altındaydı. caymaz ve arkadaşlarının karanlık dünyaya dalmalarıyla, batmaları bir olunca semtin fenerbahçe ayağı aksadı.

peki ben delikanlı çağımda o denli tribünde hızlıyken, kendi semtimde yani haznedar'da nasıl belaya bulaşmadan yürüyordum ?

tam olarak bunun cevabını bilmesem de tahminim sebahattin reis'e yakın bir beşiktaşlı abim belki ona benden bahsederek ilişilmemesini istemiş olabileceği ya da beraber takıldığım arkadaş ve abilerin semtte hatırı sayılır insanlar olmaları.

velhasılı kelam haznedar eğer coğrafi olarak deniz kenarında olsaydı emin olun istanbul'un en büyük mafyaları o semtten çıkardı.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol