beşiktaş taraftarının içinde bulunduğu güvensizlik hali

dingoc
8 sene boyunca takımın anasını siken, kulübün içini boşaltan ve kendi çıkarları doğrultusunda vurdumduymaz şekilde hareket eden yıldırım demirören ve saz ekibinden sonra, tüm siyah beyaz renk aşıklarının içinde bulunduğu paranoya durumudur. başkan veya yetkili kim ne derse; altında bir bit yeniği arama, bir komplo teorisi üretme gibi belirtileri mevcut. ama kesinlikle sebepsiz bir hastalık değil bu. geçmesinin tek yolu ise, güven
(bkz: çocuklar inanın inanın çocuklar)
kaptan
2012 yılında girilen entry'en bu yana artarak devam etmiş durumdur...
maç 3-0'a gelmiş, dakika olmuş 74, şaaak..!
beşiktaş 1 tane yiyor, maç oluyor, 3-1...
hangimiz "aha şimdi sıçtık" demiyor, sorarım size...
mrkela
tarihi malmö ve valerenga hüsranlarıyla başlamış, özellikle samet aybaba döneminde, öne geçtiği maçları tehlikeye atma kronik rahatsızlığını taşıyan, mevcut başkanının beyaz yalanlar söylediği, demirören gibi birini 3 kere başkanlığa seçen bir kongre yapısına sahip bir kulübün taraftarında bulunması gayet normal ruh halidir.
pepük
yıldırım demirören'e söverken, bir anda bir kaç transfer ile çıldırt bizi başkan naralar atıldı. beşiktaş taraftarının kendisine de bir güvensizliği var. yoksa da olması lazım.

stadın bitmemiş olması, transferler hakkında kaos, gereksiz yönetim konuşmaları sonucu ortaya çıkan durum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol