etik değerlerden binlerce kilometre uzakta, içini bi karış bok bağlamış, kimin eli kimin cebinde belli olmaan türk futbolunun, yıllardır dillerde olan büyük takımlarının ortak özellikeridir. kimine göre çok şampiyon olmak kimine göre taraftar sayısı fazla olmak, kimine göre pahalı transfer yapabilmek.
şaşırtıcı olan nokta ise, büyük takımların birbirine büyük olmadığına dair bok atmaları. ulan hepimiz aynı bok çukurnda debeleniyoruz, senin 3 şampiyoluğun fazla, benim stadım bu kadar büyük. ne fark eder a.q?
büyük takım olma kriterleri
kriter 1. başka takımların şampiyonluklarını çalmadan, bileğinin hakkıyla şampiyon olacaksın.
kriter 2. büyük topçu transfer ederken değil , o topçu gelmeden senin kulübünü biliyor olacak.
kriter 3. taraftarın maddi ve manevi işlevi olacak.
kriter 4. (kanımca yalnızca dünya kulübü olmak adına geçerli olandır) 10 milyondan fazla taraftarın olacak.
kriter 5. en zayıf halindeyken bile , ezeli rakibin sana stadını vermek istemeyecek kadar senden çekinecek.
kriter 2. büyük topçu transfer ederken değil , o topçu gelmeden senin kulübünü biliyor olacak.
kriter 3. taraftarın maddi ve manevi işlevi olacak.
kriter 4. (kanımca yalnızca dünya kulübü olmak adına geçerli olandır) 10 milyondan fazla taraftarın olacak.
kriter 5. en zayıf halindeyken bile , ezeli rakibin sana stadını vermek istemeyecek kadar senden çekinecek.
içinde sadece kupa kazanmanın olmadığı kriterler.
taraftar sayısının asli belirleyici olduğu kriter olsa da şampiyon olmanın da etkisinin olduğu kriter. 3. büyük olarak görünmemiz şampiyonluk sayımızdan ve taraftar sayımızdandır. büyük takımsan buradan şampiyonluk vermemelisin. koyup geçmelisin. öyle bir defansımız var ki taşak oğlanı olduk ite köpeğe. haftaya kayseriye sonra da geyseye koyarsın babalar gibi verirsin gözdağını gerekeni yaparsın ondan sonra bu olguyu perçinlersin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?