matematik öğreten vs matematik öğrenemeyen

içeri girdiğinde bunun bir felaket anlamına geldiğini bilmiyordum.O yüzden biraz lakayit ve yavşakça davranıyordum.ismimi sorduğunda kelimeleri ağzımda yavşak yavşak çeviriyordum; bu sergilediğim performans ile uluslararası yavşak uçaklarında kendime birinci sınıf bir koltuk ayarlamıştım bile-
isimler soruldu,babaların mesleği öğrenildi, nerede ikamet ettiğimiz iyice ezberlenildi ve gelecekteki hayallerimize kadar öğrenildi. Ruhumun her köşesini ele geçirmişti o yavşak herif.Bende saflıkla bütün kartlarımı açmaktan kaçınmıyordum.çünkü onun elinde olanların farkında değildim.
O ibne herifin hayali rakamları vardı.inanılmaz bir şekilde çiziyor,siliyor,kalan hayatımdan uzun zamanları biçiyor ve ebemizin amına koyuyordu.
inanılmayacak bir durumdu bu; adam ileri derece bir şizofrendi.Olmayan şeyleri beynimizin içine sokmaya o kadar meraklıydı ki aramızdan birkaçını ona kurban olarak vermeyi düşündük.Onları artık “iNEK” olarak anıyoruz. Ki bu inek kavramına sonradan değineceğim.
şimdilik o şizofrenden saklanabildiğimiz kadar saklanıyoruz. Her dört ayda bir, sınav denilen coğrafyada karşıya karşıya gelip kanlı bir mücadele veriyoruz.
Bilmiyorum,bu mücadele nereye kadar sürecek.

YTüde matematik öğretmenliği yapan bir bayan hocadan 7.sınıfta 1 sene boyunca matematik dersi aldım. 0 olan notlarımı yükselttim. yükselttimde,kaça yükselttim? 1'e. aldığım en yüksek not 42'ydi.

hoca üzgün,kızgın.
ben üzgün,ailem perişan.

bir yandan ailemin kızgınlığı bir yandan kendi aptallığım. lan ben ne yapayım? anlamıyorum işte şu soktuğum matematiğinden,sayısal derslerden. zorlada öğretilmeye çalışılmazki anasını satayım.

bildiğin sıçışlardayım sözlük.anlatan hoca derecelik öğrencileri olan hoca, dinleyen matematik özürlü ben.kadıncağız mükemmel bir hoca ama ben gerizekalıyım galiba