türkiye'de taraftar olmak

pazartesi akşamı saat 22:00'da ntv'de gösterilecek olan belgesel.

tarafsızlığı bir kenara koymak demektir. toplumsal olarak hazır olmadığımız bir durum diye düşünüyorum. yani bu olay bize direk olarak empoze edilmiş. alt yapısı hazırlanmamış, sportmenlik, centilmenlik hiçbiri yok. yaması yapılmamış oyun gibiyiz bu konuda. sadece kendimizi, kendi tarafımızı düşünürüz genelde. bizden olmayan, bizim için karşı'dır. karşı taraftır. öğrenilmesi, benimsenmesi gereken bi konudur. şu an ki ortamda, olayların spekülasyonlarla terörize edildiği ortamda her şey daha da ortaya çıkmaktadır efenim. halbuki bi empati patch'i çıksa çok süper olacaktır toplumsal tepkimelerimiz için.

güzeldir.

insanlara yaşattığı aidiyet ya da taraf olma güdüsü nedeniyle haddinden fazla sevilir. insanların birlikte sevinmesini birlikte üzülmesini sağlar. aynı zamanda bağırıp çağırıp stres attırmak gibi bir artısı da vardır.

ama aynı zamanda tehlikelidir de.

gol olurken karısı televizyonun önünden geçti diye karısını öldüren insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. bu örnek bile başlı başına abartı fanatizmin yol açabileceği sorunları görmemizi sağlıyor. üstüne bir de kulüp yöneticileri ve medya tarafından sürekli gerginliklerin körüklendiğini düşünürsek bunun ne kadar tehlikeli olduğu ortaya çıkıyor.

muhteşemdir. sonuçta her ne olursa olsun futbolun sevildiği bir ülkedeyiz. fakat türkiye'de ki taraftar olma anlayışında biraz problem var. olası taciz olaylarından korktukları için kadınlar hala takımının maçlarına rahatça gidemiyor. maçlarda tribünlere bakıldığında kadın sayısının çok az olduğu görülmekte. eminim ki erkekler maçı kadınlardan daha çok sevdiği ve anladığı için erkek yoğunluğu daha fazla diyorsunuzdur. fakat bir düşünsenize dişi kartallarımızın da daha rahat maça gelip tezahürat ettiklerini...