radikaller

gidiyorum bu
27 mayıs 1960 askeri müdahalesi sonrası müdahalede etkin rol üstlenmiş subayların oluşturduğu milli birlik komitesi içindeki hizipleşmelerin milliyetçi kanadını temsil eden yapılanmadır. alparslan türkeş, dündar taşer, muzaffer özdağ gibi isimlerin öncülüğünde vücut bulmuş olup; müdahale sonrasında yönetimin hemen sivil idareye devredilmesine karşı çıkmışlardır.

temel hareket noktaları 1938 sonrasından demokrat parti iktidarına kadar uzanan dönemde kesintiye uğradığını düşündükleri atatürk devrimleri ve onun uzantısını teşkil edecek reformların siyasi partiler eliyle gerçekleştirilemeyecek olmasına duyulan inançtır. toprak reformu, eğitim reformu, ağır sanayi hamleleri ve nükleer enerjiye geçiş gibi hususlar öncelikli olarak üzerinde durdukları konulardır. tüm bunların hayata geçirmek için hiç değilse 4-5 yıl kadar yönetimi elinde tutabilecek bir askeri idareye ihtiyaç vardır.

başta belirttiğimiz üzere radikaller hiziplerden yalnızca bir tanesidir. karşılarında ise komite başkanı orgeneral cemal gürsel'in de dolaylı olarak desteklediği ve komite üyelerinden tümgeneral cemal madanoğlu'nun öncülüğünü yaptığı başka bir klik bulunmaktadır. bu grubun görüşü ise mümkün olan en kısa sürede seçimlere giderek idareyi sivil iktidara bırakmak noktasında temellenmiştir. 27 mayıs sonrası faaliyette olan tek olmasa bile en güçlü partinin cumhuriyet halk partisi oluşu, bir anlamda iktidarın ismet inönü'ye devredilmesi anlamına gelecektir. bunun farkında olan radikaller söz konusu düşünceye şiddetle itiraz ederler. tabii bu noktada türkeş ve arkadaşları ile madanoğlu ve ekibinin inönü'ye bakış açısındaki belirgin farklılıkları önemli bir nüanstır.

neyse hanımlar beyler. mücadeleyi madanoğlu ve arkadaşları kazanır. önce alparslan türkeş kilit bir mevki olan başbakanlık müsteşarlığından alınır. hemen sonrasında on dört arkadaşı ile birlikte dünyanın çeşitli başkentlerine askeri ateşe olarak görevlendirilme kararı çıkar. bir nevi resmiyete bulanmış "sürgüne gidiyorsunuz" durumu yani. bu hadise on dörtler olayı olarak türk siyasal hayatındaki yerini alır.

ekibin troykasından alparslan türkeş yeni delhi'ye, dündar taşer rabat'a, muzaffer özdağ ise tokyo'ya gönderilir. hatta muzaffer özdağ'ın oğlu prof. dr. ümit özdağ burada dünyaya gelmiştir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol