ingilizler 5 yıl avrupa kupasına katılmadı da ne oldu

recep tayyip erdoğan beyanatı. şike davası ve küme düşürülme ile ilgili konuşurken buyurmuş. takımları küme düşürmeyiz, gerekirse avrupa ya da gitmeyiz demiş
---------------alıntı---------------
şike sahaya yansımış mı bakılır ve karar ona göre verilir. Aksi halde kulübü cezalandırmak neden? Para cezası vermek neden? 8 takım birden ligden düşerse ne olur, futbol biter. Ceza davası ile Futbol Federasyonu’nun kararını birbirinden ayırmak lazım. Platini’ye de ingiltere örneğini verdim. Orada holiganlar yüzünden Thatcher (Margaret Thatcher, ingiliz Başbakanı, 1979-1990) ingiliz takımlarının Avrupa’ya çıkışını 5 yıl yasakladı. Ne oldu? Kendi aralarında gayet güzel devam ettiler. Döndükleri sene de şampiyon oldular.
---------------alıntı---------------

şike davasının şike ile ilgisi olmadığının son kanıtı. çoğumuzdaki haklı aziz yıldırım nefreti, bunu görmeye engel oluyor belki ama bu davanın şike değil aziz yıldırım davası olduğu artık apaçık ortada. olaya adı karışan bütün futbolcuların, teknik adamların tedbir kararları birer birer kaldırıldı. peki bu adam kimlerle yaptı bu şikeyi? onu bırak, başbakanın, uefa kongresinde ne işi var? adam açıkça söylüyor işte, "şahısların yaptığı, kurumları bağlamaz" diyor. "kişiyi cezalandıralım" diyor. "bizim derdimiz zaten kişiyle" diyor. daha ne desin?

güzel bir kafanın eseri.

bu mevzuda en çok ayar olduğum şey şu şikenin sahaya yansıması muhabbeti. sahaya yansımasayan şikeyi şike saymayan başbakan, iddiaya göre "sadece plan aşamasında kalmış" darbe planları ile ilgili yıllardır mağdur edebiyatı yapıyor. diyelim ki gerçekten var, ama hiç bir şekilde eyleme dönüşmemiş. e o zaman ben ikisi arasında fark görmüyorum gören varsa beni de aydınlatsın bir zahmet.

başbakan saçmalıyor ve kendisiyle çelişiyor artık. çünkü son dönemdeki gündemi meşgul eden davaların pek çoğu hukuki olmaktan çok uzak ve bunu en iyisi yine kendisi biliyor.

(bkz: fıkrasına gülünmeyen başbakan )

elma ile armutların bayağı bir karıştığı beyanattır. öncelikle (b: thatcher) hükümeti kendisine bu cezaların verilmesini bizzatihi kendisi istemiştir. "bu süre zarfında ben bu holiganizmi bu ülke futbolundan sökeceğim ve avrupa kupalarına öyle geleceğim" duruşu sergilemiştir. ve çok sert yaptırımlar uygulayarak bunu başarmıştır. zaten ömrü hayatında insanlığa tek faydası da bu olmuştur (b: demir leydi)'nin. (b: türkiye) özelinde tff'den veya hükümetten bu yönde bir talep geldiğine henüz rastlamadım. biz "verirlerse versinler yani. ne olacak? beş yıl takılırız aramızda." tavrı sergiliyoruz. ikisi çok farklı şeyler. bunun dışında 1985 heysel faciası'na kadar ingiliz takımlarının avrupa'da kazandıkları başarılar ile 1990 sonrası kazandıkları başarıların bir karşılaştırılması yapılsa iyi olur.

bir de (b: türkiye)'deki kulüp takımlarının olası bir beş yıl yasaktan sonra avrupa kupalarına katıldıklarında kaç puandan başlayacakları ve hangi torbadan kuraya girecekleri hakkında mesela sayın federasyon başkanının bir malumatı var mıdır?

ha bak fenerbahçe, (b: asya şampiyonlar ligi)'ne katılacaksa başka. bir gün şampiyonlar ligi kupasıyla (b: sabiha gökçen havaalanı)'na ineceklerdi ya. onun teorik hazırlığı da olabilir.

siz siz olun sakın bunu bir everton taraftarına söylemeyin,yoksa 'ananın amı oldu sikik!' diye karşılık verip elindeki bira şişesini kafanızda kırabilir.adamlar hala 'şampiyon olduk liverpool yüzünden avrupaya gidemedik' diye ağlaşıyor.
ayrıca 2012 yılında thatcher gibi mendebur bir ahir zaman diktatörünün ayak izlerini takip etmek nasıl bir ilericiliktir ben anlamadım,anlayan varsa briegelsin.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]