maç seçmek

ne yazık ki, takımımızda kimi oyuncuların açıkça yaptığı, kafasına göre bir maçta çok iyi oynayıp, hemen ertesi haftalar ortada gözükmeme durumumudur. kendince önemli gördüğü, kariyeri için bir reklam olabilecek maçlarda sahada her şeyi yapan, skoru direk değiştiren oyuncu, daha sonra ki haftalarda, genede ulusal düzeyde ki maçlarda, sahada gezinir, takıma katkı yapmaz hatta bilerek kırmızı kart görerek oyundan atılır. ne yazık ki profesyonel hayatın getirisidir. çok paraya oynayan, bir şey vermeden yıldız ilan edilen futbolcularda çok sık görülür.

dikkat gerektirir,iddaa bültenindeki yüzlere varan maç içinden 4-5 tane doğru dürüst maçı seçebilirsen malı götürürsün,ama olmuyor işte,onu da ekle bunu da ekle derken 8 maç oluyor kuponlar,ocaklara kor ateş düşüyor.

(bkz: kartalsözlük serbest çağrışım kulübü)

şu an ricardo andrade quaresma bernardo haricinde kimsenin yapmadığını düşündüğüm eylem. ki kendisinin durumu artık maç seçmeyi de aşmış, 14 şubat 2012 sc braga beşiktaş maçında beklentilerin çok çok altında kalan oyununa bakarak bunu görebiliriz. bu sezon, sakat geçirdiği süre boyunca yakaladığımız galibiyet serisi de bir başka ayrıntı. bir de simao var elbette ama onun beşiktaş'a ilk geldiği günleri, maç ayırt etmeksizin mumla arıyoruz zaten.

simao nun babasını kaybetmesini eşinden boşanmasını ve ağır sayılabilecek sakatlık geçirmesini q7 nin yükselişe geçtiği bir periyotta futbol katili bir futbolcu bozuntusunun düdük bile çalınmayan ağır fauluyle dizbağının düğüm ettiği ve benzer tahriklerle hemenhemen her maç karşılaştığını görmeyen kör gözlerin oyuncularımıza yönelttiği çirkin suçlama.

artık beşiktaş taraftarının yapmaya başladığına inandığım eylem. nerede uefa, şampiyonlar ligi maçları; bir hazırlık, bir çalışma, ardı arkası bitmeyen cin fikirler. geri kalan maçlar veya takıma sahip çıkma sıfır