okan yalçıner

artin
okan yalçıner
05 Aralık 2011 de beşiktaş dergisine bir röportaj vermiş sporcumuz
üç yıldır isviçre`nin hc kriens takımının formasını giyen ve 2011-2012 sezonu başınsa beşiktaş`a transfer olan yalçıner, a milli hentbol takımı`nın da değişmez oyuncularından…
hentbola ilgin nasıl ortaya çıktı ?
izmir`in ödemiş ilçesinde yaşıyorduk. ortaokulda beden eğitimi öğretmenimizin yönlendirmesiyle hentbola başladım.türkiye`deki birçok sporcunun gelişim süreci bu şekilde olmuştur.ben de uzun boyluydum ve hentbol takımına çağrıldım. aynı zamanda basketbol da oynuyordum.
şu anda boyun 2.04…oldukça uzun boylusun ve basketbol daha popüler bir spor.neden basketbol değil de hentbolla devam ettin ?
bilemiyorum…çok klasik bir cevap olacak ama kısmet zannedersem.öyle devam etti.basketbol oynarken istanbul`a gelmenin de uçundan dönmüştüm.efes çağırmıştı.ufaktım ve belki de istanbul`da olması ailemin gözünü korkuttu bilemiyorum.hentbola başladıktan iki sene sonra izmir`in tansaş takımına gittim 1998-2000 yılları arasında oradaydım.
izmir`de yatılı mı okudun, yoksa ailende seninle geldi mi ?
lise 2 ve 3. sınıfları izmir`de yatılı okudum. tansaş kapandıktan sonra da ankara`ya milli piyango takımına gittim.
aileni nasıl ikna ettin ?
açıkçası ben bu konuda biraz baskındım.kendi ayakları üzerinde durabilen bir çocuktum ve fazlasıyla bana saygı gösterirlerdi.sağolsunlar, halen öyledir.kararlarımı fazla sorgulamazlar. o zaman demek ki bunu gösterebilmişim, gerçi bunu şu an idrak edebiliyorum.tabii ki üzüldüler ama sorun olmadı. ben de baştan biraz üzüldüm ama sonra alıştım. her şeyi kendiniz yapıyorsunuz, mesela su içiyorsunuz , o bardağı kendiniz kaldırmak zorundasınız . o zamandan beri de ailemden ayrı yaşıyorum.
ankara kariyerin açısından nasıl geçti ?
izmir`deyken çok küçüktüm. açıkçası ankara`ya gittikten sonra yaptığım sporun ,meslek olabileceğini idrak ettim.sekiz sene milli piyango`nun formasını giydim . o dönem itibariyle genç bir kadro kurulmuştu. genelde benim yaşıtlarım vardı.güzel bir kadroyduk. çok tecrübeli değildim ama ileriye yönelik bir takım kurulmuştu. ankara gerçekten çok keyifliydi.
eğitimine devam edebildinmi ?
maalesef edemedim. türkiye `de bu konuda epey sıkıntı var.okul ve sporu bir arada yürütebilmek çok zor.eğer milli takım düzeyinde spor yapıyorsanız , tarihsel sıkıntılar yaşıyorsunuz .mesela milli takım kampları hep final sınavlarına denk geliyordu. Bunu tolore edemiyorsunuz.bunda benim de payım vardır, bilemiyorum ama hentbol yadsınayamayacak derecede eğitime ket vurdu.
maalesef türkiye `de bir hentbolcunun avrupa`ya gitmesine çok rastlamıyoruz.senin isviçre`nin hc kriens takımına transfer olman nasıl gerçekleşti ?
evet , nadir oluyor, türkiye`den avrupa`ya transfer .yıllar önce -erkekler için söylüyorum – mesut ılgın gitmişti, sonra da ben …transferim şöyle gelişti; milli piyango ile deplasmana giderken almanya `dan bir numara aradı.arayan kişi menajerdi .gitmeden bir önceki sene avrupa kupasın`da isviçre`nin kadetten schaffhausen takımı ile oynamıştık. o maçta kısmetliydim ve elim tuttu. o maçtan sonra
schaffhausen benimle ilgilenmeye başlamış. ama benden daha uzun süredir ilgilendikleri başka bir sporcuyla anlaşmışlar.dolayısıyla isviçre`de ismim konuşulmuş.ardından kulüp menajeriyle,benim özel menajerim diyalog içine giriyor.yurtdışındaki menajerle görüşüyoruz.sonra olaylar gelişti.bana kulüp seçenekleri sunuldu 1. ve 2. bundesliga `dan da takımlar vardı.ama ben isviçre`nin hc kriens takımını tercih ettim.
neden isviçre ?
almanya hentbol olarak çok üst düzeyde bir ülke .lakin ilk kez yurtdışına çıkıyorum,bilmediğim coğrafya ve kültür…o nedenle biraz daha alt seviyeden bir ligden başlamak ve yavaş yavaş ilerlemek istedim.iyi ki de isviçre`yi tercih etmişim . çok da mutluydum.
isviçre`nin dünya hentbolundaki yeri nedir ?
türkiye`den daha iyiler.ama çok üst düzeymi , hayır değiller. ama türkiye ile kıyaslarsam , spora bakış açıları çok farklı.zaten bir çok avrupa ülkesinde de öyle .spor ,egoları tatmin etmekten çok,seyirciler için keyif alma olayı…sporcular için de “iyiysen yapıyorsun” durumu var. çok fazla olayın dışına taşırma gibi bir alışkanlıkları yok.bu sürecin , bana çok büyük katkısı oldu .artık olaylara dışardan bakabiliyorum .sosyal hayat için de geçerli…güzelleştirebileceğimiz o kadar çok şey varken ,bazen öyle rezil ediyoruz ki…belki bu kötü bir kelime ama maalesef yadsınamaz bir gerçek bu…yaptığımız şeyde , harala güreleden daha çok zekaya da ihtiyaç olduğunu öğrendim .insanlar,türkiye `de çok yanlış bir şekilde spora başlatılıyor.sadece hentbol için de söylemiyorum .çok basit öğrenmemiz gereken şeyler varken ,çok fazla detayla uğraşıyoruz. lakin biz işleri zorlaştırmayı seviyoruz . bu bir oyun ve kuralları var.her şey bu kadar basit. gerçi ben de tam anlamıyla öğrendim diyemem ,bazen ben de yapıyorum.
sporcuya yaklaşım olarak bakınca nasıl farklar görüyorsun ?
tamamıyla el üstünde tutuluyorsunuz .işin özünde , özellikle yabancı oyuncular konusunda şöyle bir yaklaşımları var ; “ben seni buraya getirdim ve bir şekilde seninle ilgilenmeliyim.evini tutuyorum ama arada halini, hatrını da sormalıyım.benim himayem altındasın” türkiye`de bu çok fazla yok .sporcuya değer verme konusunda eksikliklerimiz var.özellikle mantalite olarak aşmamız gereken çok sorun var. umarım bir gün düzelir.
her şey senin için bu kadar iyi giderken, türkiye `ye dönmeye nasıl karar verdin ?
açıkçası, dönmeyi düşünmüyordum .istemiyordum da…türkiye`yi çok özlüyordum ama yurtdışında bulunmamın tek amacı, hentboldu.dönme sebebim, biraz ailevi oldu. annem türkiye`deyken beni çok rahat arayabiliyordu ama ben yurtdışındayken öyle değildi.annemin “bak oğlum artık yaşlanıyorum,en azından türkiye`de ol ” demesi çok etkili oldu. dilediği zaman arıyor olabilmesi ona mutluluk veriyorsa bu ,benim için önemlidir .bunun üzerine geldim.
peki neden beşiktaş ?
milli piyango, da oynarkende beşiktaş`la transfer görüşmelerimiz olmuştu ama malesef o zaman gerçekleşmedi. isviçre`den dönmeye karar verdiğimde , istediğim takım beşiktaş` tı.hem beşiktaşlıyım hem de beşiktaş türkiye `nin en iyi takımı.bu sürecte takım kaptanı utku abi (ergüder) ile görüştük . sağolsun çok yardımcı oldu.
taraftarı olduğun bir takımın formasıyla hentbol oynamak nasıl bir duygu ?
bir kere ne olursa olsun o formanın ağırlığını hissediyorsunuz . milli piyango`da ankara büyükşehir belediye `de izmir`de çok iyi bir takım ama “beşiktaş” denilince aklınıza çok daha köklü birşey canlanıyor.mesela milli piyango deyince benim aklıma sadece ankara`da yaşadığım sekiz yıl geliyor.
bundan sonrası için nasıl bir kariyer planı yaptın ?
bu sene kısmet olmadı ama beşiktaş ile şampiyonlar ligi oynamayı hakikatten çok istiyorum .ve bu takım,şampiyonlar ligi`nde oynamayı fazlasıyla hakediyor.tabii ki ,ligde şampiyonluğu da hedefliyorum.evet, ben türkiye`de şampiyonluk yaşadım ama bunu beşiktaş`la yaşamak farklı olacak .şampiyonluk esnasında ki taraftar duygusunu da yaşamak , bunun nasıl bir his olduğunu öğrenmek istiyorum.
takım içinde çok iyi bir arkadaşlık ortamı olduğunu biliyoruz .sen bu konuda neler söylemek istersin ?
gerçekten 10 numara …ben zaten buradaki herkesi uzun zamandır tanıyorum .hocaları olsun ,sporcuları olsun…hepsiyle milli takımda oynuyorduk.hepsiyle birebir görüşüyorum,evlerine gidiyorum ,onlar evime geliyor.asla ve asla en ufak yabancılık hissetmedim. hiçbir proplem yaşamadım.onlar da sağolsunlar, yabancılık hissettirmediler.sadece salona ve istanbul`a alışmaya çalıştım,kısa sürede alıştım .
teşekkür ederim.
beşiktaş dergisi
aralık 2011
sayı :124
röportaj : serpil kurtay
mefetzeger
Geçen sezon galibiyeti ve kupayı getiren savunmanın göbeği. Bu sezona çok kötü bir başlangıç yapmış olsa da son 3- 4 haftadır alıp başını giden özellikle Bursa'da oynanan Nilüfer maçında göz dolduran sporcu. Umarım sakatlık olmaz da sene sonunda yine kupayı kaldırırken küfretmeyip alkışlarız dedirtendir. Soğuk hareketleri ve tribüne pek yaklaşmamasından dolayı taraftardan tepki alandır, alacaktır da.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol