beşiktaş basketbol şubesinde yıldırım demirören'i etkisi altına alan başına buyruk düşüncesiz transferler yapan yönetici.
şeref yalçın
beşiktaşın üstün yönetiminde payı olan yöneticimiz. maalesef.
ismiyle müsemma olmak tezini çürüten bir insandır.
4 şubat 2012 beşiktaş milangaz pınar karşıyaka erkek basketbol maçında taraftarın üzerine adam saldırtmıştır. yeter yıldırım demirören diye bağıranları dışarı çıkarttırmıştır. son olarak, basketbol maçlarına bugüne kadar satılan 10 tl lik biletleri 20 tl yapmış. kurumsal yönetimde son örnek bu olsa gerek
kupayı [ybkz]swh[/ybkz] demirören'e ve demirören şirketler grubuna, demirören ailesine, kısacası demirören'e dair her şeye armağan ederek kendinden bekleneni yapan, bizleri hiç şaşırtmayan insan.
(bkz: şerefsiz şeref)
türkiye kupası maçlarını izlemek için eskişehir'e galatasaray kafilesi ile giden beşiktaş basketbol şubesi eski sorumlusu. 6 şubat 2013 beşiktaş ted ankara kolejliler maçı'nı ergin ataman ile birlikte tribünden izlemiştir. kartalhaber isimli bir internet sitesi de ergin ataman'ın beşiktaş'ı desteklemek amaçlı orada olduğunu belirtince,
http://www.kartalbasket.org/2013/02/07/ergin-ataman-ve-ekibi/#more
edit: galatasaray kafilesinde bir başka beşiktaş basketbol şubesi eski yöneticisi hasan bozkurter de varmış. vay vay vay vay...
http://www.kartalbasket.org/2013/02/07/ergin-ataman-ve-ekibi/#more
edit: galatasaray kafilesinde bir başka beşiktaş basketbol şubesi eski yöneticisi hasan bozkurter de varmış. vay vay vay vay...
--alıntı--
"allen iverson ile ilgili olarak kulüp hiçbir şekilde benimle diyaloğa girmiyor. yıllar önce olan bir şey. allen iverson'a kanser teşhisi konmuştu. kanser teşhisi konduğu için de ülkesine gitti ve geri gelmedi. biz de o dönem 'madem türkiye'ye geri gelmiyorsun sana ödeme yapılmayacak.' dedik. bu olayın sorumlusu acıbadem hastanesi. acıbadem, iverson'u kontrol etti. onların bunu görmesi gerekiyordu. yönetim kurulu bizimle hiçbir şey paylaşmadığı için ben onlara giderken de 'böyle bir şey olursa isviçre'deki mahkemelere falan da gidebileceğimizi' söylemiştim. acıbadem hastanesi bunu nasıl görmediyse, konuyla da onlar ilgilensin. olayın gerçeği budur. iverson'un verilmemiş bir ücreti vardı ancak bu şekilde müracaat etmeleri gerekiyordu. yani bizden kaynaklı bir durum söz konusu değildi. çünkü iverson'un geçmişte olan bir hastalığı var. bunu farketmeyen acıbadem hastanesi'nin kabahati var. yönetim kuruluna 'sizinle birlikte isviçre'ye gidebilirim ve her türlü savunmayı yapabilirim' dedim ama bizi hiç aramadılar. kendileri de uğraşmadıkları için eski yönetime yüklensinler ve o şekilde devam etsinler. bir sorumlu arıyorlarsa, sorumlu iverson ve acıbadem hastanesi'dir. isviçre mahkemesine bu şekilde savunma yapılmalıydı. bunu avukat kubilay'a da fikret orman'a da söyledim. hepsi de biliyor. ama iki senedir beni kulüpten -fikret orman da dahil- kimsenin aradığı yok. biz her zaman hazırız.
madem geçmiş yönetim sorumlu tutuluyor. geçmiş yönetimin aldığı üç tane kupa başarısı için de bizleri tebrik etsinler. akatlar'daki fotoğrafları kaldırmasınlar. carlos arroyo ve david hawkins için 750'şer bin dolar bonservis bedeli kazanıldı. madem öyle kazanılan bu para ile iverson'a ödeme yapılsaydı. hakkımızı da teslim etsinler o hâlde."
--alıntı--
"allen iverson ile ilgili olarak kulüp hiçbir şekilde benimle diyaloğa girmiyor. yıllar önce olan bir şey. allen iverson'a kanser teşhisi konmuştu. kanser teşhisi konduğu için de ülkesine gitti ve geri gelmedi. biz de o dönem 'madem türkiye'ye geri gelmiyorsun sana ödeme yapılmayacak.' dedik. bu olayın sorumlusu acıbadem hastanesi. acıbadem, iverson'u kontrol etti. onların bunu görmesi gerekiyordu. yönetim kurulu bizimle hiçbir şey paylaşmadığı için ben onlara giderken de 'böyle bir şey olursa isviçre'deki mahkemelere falan da gidebileceğimizi' söylemiştim. acıbadem hastanesi bunu nasıl görmediyse, konuyla da onlar ilgilensin. olayın gerçeği budur. iverson'un verilmemiş bir ücreti vardı ancak bu şekilde müracaat etmeleri gerekiyordu. yani bizden kaynaklı bir durum söz konusu değildi. çünkü iverson'un geçmişte olan bir hastalığı var. bunu farketmeyen acıbadem hastanesi'nin kabahati var. yönetim kuruluna 'sizinle birlikte isviçre'ye gidebilirim ve her türlü savunmayı yapabilirim' dedim ama bizi hiç aramadılar. kendileri de uğraşmadıkları için eski yönetime yüklensinler ve o şekilde devam etsinler. bir sorumlu arıyorlarsa, sorumlu iverson ve acıbadem hastanesi'dir. isviçre mahkemesine bu şekilde savunma yapılmalıydı. bunu avukat kubilay'a da fikret orman'a da söyledim. hepsi de biliyor. ama iki senedir beni kulüpten -fikret orman da dahil- kimsenin aradığı yok. biz her zaman hazırız.
madem geçmiş yönetim sorumlu tutuluyor. geçmiş yönetimin aldığı üç tane kupa başarısı için de bizleri tebrik etsinler. akatlar'daki fotoğrafları kaldırmasınlar. carlos arroyo ve david hawkins için 750'şer bin dolar bonservis bedeli kazanıldı. madem öyle kazanılan bu para ile iverson'a ödeme yapılsaydı. hakkımızı da teslim etsinler o hâlde."
--alıntı--
basketfaul dergisi yazarı (vurgula: necip kapanlı)'nın; kendisinin son açıklamaları karşısında cevabi bir yazı yazdığı beşiktaş basketbol şubesi eski sorumlusu.
--alıntı--
"allen iverson'un transferini ala ile vala ile gerçekleştiren, elini oyuncunun omuzuna atıp poz verenler şimdi, "suç bizde değil, doktorlarda" demeye başladı.
iverson, beşiktaş'a gelmeden önceki sezon 82 maçın 28'inde oynayabilmiş, "artık kızımla ilgileneceğim" diyerek sezon ortasında philadelphia'yı bırakmıştı ancak dünya alem onun dizinden sakat olduğunu biliyordu. çok büyük olasılıkla da iverson'un istanbul'daki kontrollerinde sakatlıklar görüldü ancak yine büyük olasılıkla yöneticiler "her basketbolcuda olur" diyerek doktorları yumuşattı... ya da oyuncunun kontrollerde görülen sakatlıklardan etkilenmeyeceği düşünüldü...
doktorlar hata yaptı ya da yapmadı. oyuncuyla ayrılmanın yolları vardır. şeref yalçın'ın bir siteye yaptığı açıklamadaki gibi, "kanser teşhisi kondu. ülkesine gitti ve dönmedi. biz de ödeme yapmadık" demekle bu işin çözülebileceğini düşünmek cehaletin de ötesindedir. hangi çağdayız? "boşsun" deyince karını boşayabiliyor musun artık? eğer iverson sözleşme hükümlerini yerine getirmediyse, istanbul'a dönmediyse noterle durumu tespit ettirir ve oyuncuyu davet edersin. oynayacak durumda olup olmasının da bir önemi yok. oyuncu istanbul'da olmak zorunda. gelmiyorsa tbf'ye ve fiba'ya başvurur, sözleşmeyi tek taraflı fesh eder, üstelik tazminat davası da açabilirsin. yeni yönetime, "isviçre'deki mahkemelere falan gidilebilir" demişler. peki siz yapmanız gerekenleri falan yaptınız mı?
gelelim allen iverson'un neden transfer edildiğine. o tarihte beşiktaş'ın uçan kuşa borcu var. bir önceki sezon alacakları için işlem başlatan oyuncuları salondan içeri almayan sizler değil misiniz? kulübün dünya kadar borcu varken, allen iverson'un sakat olduğu bilinmesine karşılık transferi şov değil de nedir?
bugünkü yönetim hala sizin döneminizden kalan borçları ödemeye çalışıyor. hesapta görülmeyen bir yığın borç çıktı. onlarca erkek, kadın yabancı oyuncu fiba'ya başvurup, sizin ödemediğiniz paraları bu dönemde tahsil etti. fiba'nın bat (hakem heyeti) kararlarına girin. her beş dosyadan birinde beşiktaş'ın ismi geçiyor. bu kulüp hala semih erden'in parasını ödemeye çalışıyor.
birileri sefa sürmüş olabilir ama başkalarına da feda düştü, sizlerin yüzünden... keşke bugün feda dönemini yaşamak zorunda olanlar, sizlerden hesap sorabilseydi..."
--alıntı--
--alıntı--
"allen iverson'un transferini ala ile vala ile gerçekleştiren, elini oyuncunun omuzuna atıp poz verenler şimdi, "suç bizde değil, doktorlarda" demeye başladı.
iverson, beşiktaş'a gelmeden önceki sezon 82 maçın 28'inde oynayabilmiş, "artık kızımla ilgileneceğim" diyerek sezon ortasında philadelphia'yı bırakmıştı ancak dünya alem onun dizinden sakat olduğunu biliyordu. çok büyük olasılıkla da iverson'un istanbul'daki kontrollerinde sakatlıklar görüldü ancak yine büyük olasılıkla yöneticiler "her basketbolcuda olur" diyerek doktorları yumuşattı... ya da oyuncunun kontrollerde görülen sakatlıklardan etkilenmeyeceği düşünüldü...
doktorlar hata yaptı ya da yapmadı. oyuncuyla ayrılmanın yolları vardır. şeref yalçın'ın bir siteye yaptığı açıklamadaki gibi, "kanser teşhisi kondu. ülkesine gitti ve dönmedi. biz de ödeme yapmadık" demekle bu işin çözülebileceğini düşünmek cehaletin de ötesindedir. hangi çağdayız? "boşsun" deyince karını boşayabiliyor musun artık? eğer iverson sözleşme hükümlerini yerine getirmediyse, istanbul'a dönmediyse noterle durumu tespit ettirir ve oyuncuyu davet edersin. oynayacak durumda olup olmasının da bir önemi yok. oyuncu istanbul'da olmak zorunda. gelmiyorsa tbf'ye ve fiba'ya başvurur, sözleşmeyi tek taraflı fesh eder, üstelik tazminat davası da açabilirsin. yeni yönetime, "isviçre'deki mahkemelere falan gidilebilir" demişler. peki siz yapmanız gerekenleri falan yaptınız mı?
gelelim allen iverson'un neden transfer edildiğine. o tarihte beşiktaş'ın uçan kuşa borcu var. bir önceki sezon alacakları için işlem başlatan oyuncuları salondan içeri almayan sizler değil misiniz? kulübün dünya kadar borcu varken, allen iverson'un sakat olduğu bilinmesine karşılık transferi şov değil de nedir?
bugünkü yönetim hala sizin döneminizden kalan borçları ödemeye çalışıyor. hesapta görülmeyen bir yığın borç çıktı. onlarca erkek, kadın yabancı oyuncu fiba'ya başvurup, sizin ödemediğiniz paraları bu dönemde tahsil etti. fiba'nın bat (hakem heyeti) kararlarına girin. her beş dosyadan birinde beşiktaş'ın ismi geçiyor. bu kulüp hala semih erden'in parasını ödemeye çalışıyor.
birileri sefa sürmüş olabilir ama başkalarına da feda düştü, sizlerin yüzünden... keşke bugün feda dönemini yaşamak zorunda olanlar, sizlerden hesap sorabilseydi..."
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?