hrant ın eşi, hayat arkadaşı. o kara günde herkese ders verir gibi ayaktaydı. hrant dink i öldüren katile öfke duymak yerine onu katil yapan zihniyeti sorgulamayı becerebilen açık zihin
rakel dink
gördüğümde içimi burkan kadınlardan biri. ne zaman ismini görsem ya da hrant'ın adı geçse bulunduğum ortamda hep hrant'ın cenazesindeki hali gelir gözlerimin önüne. o törende söyledikleri, elindeki güvercinler, mağrur ama dimdik duruşunu asla unutamam. bebekten katil yaratan zihniyeti sorgulamamızı istemiş asıl suçluyu bize göstermiştir. fakat o günden beri değişen pek bir şey yok maalesef.
toprak kana doymaz, yeter demeye geldik her tarafa sesleniyoruz: bunca acı yeter diyerek diyarbakır`dan seslenen kişi.
eşinin öldürüldüğü yerde "hrant dink 10 yıldır o kaldırımda: gelin bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım" diye çağrı yapan insan.
“alıntı--
10 yıldır neler neler oldu. Ah sevgilim” diyerek seslendiği eşine şunları anlattı: “Malatya katliamı, İskenderun, Sevag Balıkçı, Roboski, Gezi Olayları, Suruç, Diyarbakır, Sur, Mardin, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Tahir Elçi, Ankara, 15 Temmuz, Maçka, İzmir, Gaziantep, Ortaköy, Havaalanı ve Ortadoğu’daki savaş. Operasyonlar, terör, daha neler neler… Ülke kan gölüne döndü. Kimileri insan kanıyla duş yapmayı arzuladı. Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayak altına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi. Anneler çocuklarını toprağa vermek için doğurmuşlar sanki. Doğumu teşvik ediyorlar, fakat doğanların yaşam hakkını korumayı kimse düşünmüyor. Her gün ve her gece işlenen başka cinayetlerse, iş cinayetleriyse, kadın cinayetleriyse siyasi cinayetten sayılmıyor. Kimse üstüne alınmıyor.”
alıntı--
“alıntı--
10 yıldır neler neler oldu. Ah sevgilim” diyerek seslendiği eşine şunları anlattı: “Malatya katliamı, İskenderun, Sevag Balıkçı, Roboski, Gezi Olayları, Suruç, Diyarbakır, Sur, Mardin, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Tahir Elçi, Ankara, 15 Temmuz, Maçka, İzmir, Gaziantep, Ortaköy, Havaalanı ve Ortadoğu’daki savaş. Operasyonlar, terör, daha neler neler… Ülke kan gölüne döndü. Kimileri insan kanıyla duş yapmayı arzuladı. Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayak altına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi. Anneler çocuklarını toprağa vermek için doğurmuşlar sanki. Doğumu teşvik ediyorlar, fakat doğanların yaşam hakkını korumayı kimse düşünmüyor. Her gün ve her gece işlenen başka cinayetlerse, iş cinayetleriyse, kadın cinayetleriyse siyasi cinayetten sayılmıyor. Kimse üstüne alınmıyor.”
alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
