erdal tosun oyunculuğu ve çocuğa verdiği nasihatlerle aşmıştır bu filmde.
rina
hakikatten tekrar izlediğimde aşmış olduğunu düşündüğüm filmdir sözlük.
Yönetmenliğini şenol Sönmezin yaptığı Rina filmi 9 Nisan 2010da vizyona giriyor. Film için bir ada hikayesi diyebiliriz ve filmin iddiası hayatlarımızı sorgulatma..
(bkz: Rina )ne demek diye araştırdığımda karşıma şu çıktı: Denizin onlarca metre derininde, çamura saplanmış öylece avını bekleyen bir balık türü Filmin hayatımızı sorgulatacağını söylemiştim, işte hayatla bağlantısını düşünürsek oldukça karışık olan insanoğlunu Rinaya benzetiliyor.
Bazen güleceğiniz, bazen ağlayacağınız bu filmin konusunu özetlemek gerekirse; 3 yakın arkadaşın hikayesi anlatılıyor. Bekleyişler, emek ve aşk.. Bu yakın arkadaşların ortak hayali ise şarap fabrikası kurmak.. Karakterlerin kendi duygularıyla yüzleşmelerine tanık olacaksınız..
30 gün süren filmin çekimleri Gökçeadada yapılmış. Bu da filmi izlemek istememdeki asıl sebeplerden biri aslında. Sevdiklerinizin kıymetini anlayacağınız bu filmi es geçmeyin ve izleyin derim.
O kadar çok araştırdığım halde olumsuz yorum neredeyse yok gibi film hakkında.
Bir de bir replik vardır ki; acıtır
---------------spoiler---------------
Gitmek cesaret ister ufaklık...
Gideceğin yer neresi olursa olsun sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerin hiç bir anlamı kalmaz.
Vedalaşmakta zor iştir ufaklık
Oturusun geminin kıçına bakarsın sevdiklerine gitttikce ufalırlar ufalırlar kaybolur gözden.
O zaman anlarsın iste vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
Yüz defa söyledim sana hüzünlü değilim "Mizacım" böyle..
Bak şarabımla beraberim cocuklugumda beri hayaller kuruyorum sarabımdan ayrılmadan hemde..
Ben şarabımdan ayrılmıyorum oda bana bunca gidene ragmen hala hayal kurdutmaya devam ediyor.
---------------spoiler---------------
ha bir de kapağında bir şey yazar ki
---------------spoiler---------------
ne olmuş büyük adam olamadıysak hayallerimizi satmadık ya
---------------spoiler---------------
(bkz: Rina )ne demek diye araştırdığımda karşıma şu çıktı: Denizin onlarca metre derininde, çamura saplanmış öylece avını bekleyen bir balık türü Filmin hayatımızı sorgulatacağını söylemiştim, işte hayatla bağlantısını düşünürsek oldukça karışık olan insanoğlunu Rinaya benzetiliyor.
Bazen güleceğiniz, bazen ağlayacağınız bu filmin konusunu özetlemek gerekirse; 3 yakın arkadaşın hikayesi anlatılıyor. Bekleyişler, emek ve aşk.. Bu yakın arkadaşların ortak hayali ise şarap fabrikası kurmak.. Karakterlerin kendi duygularıyla yüzleşmelerine tanık olacaksınız..
30 gün süren filmin çekimleri Gökçeadada yapılmış. Bu da filmi izlemek istememdeki asıl sebeplerden biri aslında. Sevdiklerinizin kıymetini anlayacağınız bu filmi es geçmeyin ve izleyin derim.
O kadar çok araştırdığım halde olumsuz yorum neredeyse yok gibi film hakkında.
Bir de bir replik vardır ki; acıtır
---------------spoiler---------------
Gitmek cesaret ister ufaklık...
Gideceğin yer neresi olursa olsun sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerin hiç bir anlamı kalmaz.
Vedalaşmakta zor iştir ufaklık
Oturusun geminin kıçına bakarsın sevdiklerine gitttikce ufalırlar ufalırlar kaybolur gözden.
O zaman anlarsın iste vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
Yüz defa söyledim sana hüzünlü değilim "Mizacım" böyle..
Bak şarabımla beraberim cocuklugumda beri hayaller kuruyorum sarabımdan ayrılmadan hemde..
Ben şarabımdan ayrılmıyorum oda bana bunca gidene ragmen hala hayal kurdutmaya devam ediyor.
---------------spoiler---------------
ha bir de kapağında bir şey yazar ki
---------------spoiler---------------
ne olmuş büyük adam olamadıysak hayallerimizi satmadık ya
---------------spoiler---------------
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?