türkiye'nin şerefli mağlubiyetler döneminden çıkmasıyla sona eren, ermesi gereken olgu.
evet galatasaray'ın uefa kupası şampiyonluğuna kadar türkiye'nin en büyük başarıları irlanda, izlanda gibi takımlarla başa baş oynamaktı. 3 yediğimize şükreder, 4 olunca 'napalım' derdik, hepimiz galatasaray'ı destekledik uefa yolculuğunda milli bir zafer olarak gördük onu, öyleydi çünkü. o takımın iskeleti 2002'de dünya üçüncülüğü getirdi, türk futbolu sınıf atladı ve bu olgu da sona erdi.
bana futbolda söz sahibi olan bir ülkede bir takım taraftarının ezeli rakibini avrupada desteklediğinin tek bir kanıtını gösterirseniz söylediklerimi savunmaktan vazgeçerim. manchester united şampiyonlar ligi'nden elendiğinde ülkenin kalanı dalga geçer,milan barcelona'dan fark yese interliler bayram yapar, bu böyledir böyle de olacaktır.
sen avrupanın en büyük 5-6 futbol ekonomisinden birine sahipsen mazlum edebiyatına başvuramazsın. 150 milyonluk galatasaray'ın beşiktaşlının, mersinlinin desteğine ihtiyacı yoktur, olamaz da. biz türkiye'nin futbolda figüran olduğu dönemleri de bildiğimiz için garipsiyoruz bu olguyu ama hiçbir beşiktaşlı avrupada başka bir türk takımını desteklemek zorunda değildir. biz avrupada başarılı olabilecekken neden x takımın başarısına sevinelim? neden el sikiyle gerdeğe girelim? neden futbolu bir haçlı ordusu vs fatih'in ordusu şekline sokalım ve tuhaf milliyetçi hezeyanlar geçirelim?
isteyen galatasaray'ı fenerbahçe'yi destekleyebilir, istemeyen desteklemez rakibini destekler, ben bu iki takımın avrupada ilerlemesinden hoşlanmam ama elendiklerinde de göbek atmam, umursamam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?