aşk

nickbulmakdanezorişmiş
kürk mantolu madonna da maria puder ile raif efendi arasında geçen şu diyalog aşkı anlatmaya yeter diye düşünürüm.

”aşk hiç de sizin söylediğiniz gibi basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. o büsbütün başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilmeyiz. halbuki arkadaşlık devamlıdır. ve anlaşmaya bağlıdır. nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz. aşka girmeyen şey ise tahlildir. sonra düşünün, dünyada hepimizin hoşlandığımız birçok kimseler, mesela benim hakikaten sevdiğim birçok dostlarım vardır. şimdi ben bütün bu insanlara aşık mıyım?”
ben fikrimde ısrar ederek:
”evet!” demiştim. ”en çok sevdiğinize hakikaten ve diğerlerine birer parça aşıksınız!”
maria hiç beklemediğim bir cevap vermişti:
”şu halde niçin beni kıskanmadığınızı söylüyorsunuz?”
söyleyecek bir şey bulamayarak bir müddet düşündüm, sonra izah etmeye çalıştım:
”içinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettiremez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir.”
maria gözlerini sabit bir noktaya dikip uzun uzun daldıktan sonra:
”benim beklediğim aşk başka!” dedi. ”o bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka.. aşk bence bu istemektir. karşı koyulamayan bir istemek!”
o zaman onu yakalamış gibi kendimden emin bir edayla:
”bu söylediğiniz bir an meselesidir.” dedim. ”içinizde mevcut olan sevgi, alaka, sarih olarak bilinmeyen bazı vesilelerle, zamanı tayin edilemeyecek olan bir anda, birdenbire birikir, yoğunlaşır; nasıl tatlı tatlı ısıtan güneş ışığı bir zaman sonra bir noktada toplanıyor ve yakmaya başlıyorsa, kuvvetini fevkalade arttıran bu sevgi de sizi sarar ve tutuşturur. onu dışarıdan birdenbire gelen bir şey zannetmek doğru değildir. o, içimizde zaten mevcut olan hislerin bizi şaşırtacak kadar şiddetlenivermesinden ibarettir.”
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol