mr nobody

forzaquila
Olasılıksız adlı kitabı okuduysanız,onu andırıyor,Zar Adam'ı da andırıyor,çok ilginç.Anlatmakla olmaz bak izleyin şu filmi.Fransız filmi gibi ama Amerikan filmi,gerçi film sonunda creditlerden okuduğum kadarıyla hep Fransız isimleri var.Diane Kruger de saçları koyuyken Carla Bruni'yi çok andırıyor.Kafa kurcalayan ama tam bir başyapıt olan film.Ha başrolde Jared Leto var.


not: can sıkıntısına iyi gelen film,hayat dersi tadında bir replik var ki hala aklımda;
You have to make the right choice. As long as you don't choose, everything remains possible.

sesli sözlük mode: doğru kararı vermen gerek,seçim yapmadığın sürece her şey mümkündür.

he valla çok haklısın,http://www.imdb.com/title/tt0485947/
augustus
johhny depp'in başrolde oynadığı dead men filminden bir karakterdir. şişmandır ve kızılderilidir.

-hey what's your name? (Johnny Depp)
-nobody.
-????????????
-my name's nobody. şeklinde replikleri mevcuttur.
saniyede yirmidört kare
(bkz: şerefsizim aklıma gelmişti)
(bkz: hayatımın filmi)

tercihlerin her türlü şeklini işleyen film. misal ben bir şeyi tercih ettim ama tercih etmediğim durumu tercih etmiş olsaydım neler olur diye merak etmekteyim. film, 3 farklı kadınla evlenen, ama 4.süne aşık olan ve annesi babası boşanınca annesiyle babası arasında tercih yapmak zorunda kalan adamın hikayesi üzerinden gidiyor. her kadın, her tercih, anne, baba ayrı şeyler meydana getiriyor. tüm bunları da gelecek yıllardan anlatıyor, fantastik türe de kaçıyor o sebeple. bir diğer önemli noktası da adeta teknik yardıran film, bir çeşit kurgu delirmesi. (kurgucusuna milyon gönül points!) tek tek bütün planları storyboard çizip aklımın içine asmak istiyorum hatta o derece. yönetmenin bu denli kafayı kırarak film yapması, onun ömrünün üç beş filmlik olduğuna delalet olabilir. zira insan evladı beşincisinde yakar o beyni!

uzunluğuna bakmayın, izlemeye başladığınızda sıkılmak şöyle dursun, başından kalkamayacaksınız bile.
mjoranda
mükemmelin de ötesinde bir jaco van dormael filmi. ölümüne romantik, ölümüne dramatik, ölümüne fantastik, bir kere izlemenin yetmediği film.. tercihler, olasılıklar üzerine kurulu bir hikaye. aslında "seçim" denen şeyin ne denli zor ve geri dönüşü çok da kolay olmayan bir şey olduğunu anlıyoruz.

(bkz: pierre van dormael)
huzur tribünde
izlemeye başladığınızda böyle bi nevriniz dönebiliyor ama kesinlikle izlenmesini tavsiye ederim. her seçimden önce, 'acaba benim için nasıl olur' diye deli gibi düşünürüz ya, ben şimdi bu filmden sonra daha çok düşünmeye başlayacağım sanırım. bir şey kaçırmamak için dikkatlice takip edeyim derken, film bittiğinde yorulduğumu hissettim.


izlemeye değer.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol